ABD emperyalizmi uzun yıllardan beri kendisini küresel ölçekte “uyuşturucu ile mücadele eden öncü” olarak lanse ediyor. Hesabına gelmeyeni narko (uyuşturucu) devlet ilan ediyor.

ABD “Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi” (DEA) tarafından yapılan operasyonlar, Hollywood filmleri, belgeseller ve medya haberlerinde, dünyanın bu en büyük haydut devletini organize suçla savaşan bir “kahraman” gibi sunmaktadır. 

Oysa bizzat DEA’nın yayımladığı 2024 ve 2025 “Ulusal Uyuşturucu Tehdidi Değerlendirmeleri”, bu vitrinin ardındaki çok karanlık bir tabloya işaret etmektedir. Bu raporlar, ABD’nin uyuşturucu ticaretinin “kurbanı” olmadığını, tam tersine onunla yapısal biçimde iç içe geçmiş bir devlet olduğunu ortaya koyuyor¹.

DEA’nın verilerine göre, kurum suç ağlarını çökertmekten çok onları yönetmekte; sorumluluğu üstlenmek yerine başka ülkelere atmakta, iç sorunları ise örtbas etmektedir. Washington’daki savaş kundakçılarına biat etmeyen Venezuela yıllardır “narko devlet” olarak damgalanıyor. Oysa raporlarda bu ülkenin üretici, transit güzergâh ya da kara para merkezi olarak geçtiği görülmemektedir². Buna rağmen Venezüella’yı hedef alan saldırgan söylemlerin esas kaynağı gerçekler değil, ABD’nin emperyalist jeopolitik çıkarlardır.

Yasadışı pazarın “istikrarı” ve finansal mekanizmalar

ABD, marihuana (esrar) üretiminde artık “kendi kendine yeten ülke” durumdadır. 1970’lerde yüzde 1 seviyesinde olan THC (esrardaki uyuşturucu) oranı günümüzde yüzde 16’ya çıkarılmış durumda³. 

Bu artış doğal bir süreç değil, genetik ve biyoteknoloji müdahaleleriyle sağlanmıştır. Böylece esrar, güçlü bağımlılık riski ve yüksek kâr marjı ile daha cazip hale getirildi.

Yasadışı pazarın dikkat çekici yönlerinden biri “fiyat istikrarıdır”. Enflasyona ve ürünün giderek güçlenmesine rağmen fiyatların sabit kalması, pazarın doygunluğunu ve lojistik ağların etkin işleyişini göstermektedir⁴. 

Bu tablo, DEA’nın onlarca yıldır sürdürdüğü “mücadele” söylemiyle taban tabana zıttır. Çünkü gerçeklik, uyuşturucu ekonomisinin hem yasal hem yasa dışı kanallarla sistemin içine entegre edildiğine işaret ediyor.

Finans boyutu ise daha çarpıcıdır. DEA raporları, ABD’nin küresel uyuşturucu gelirlerinin aklanmasında merkezi bir rol oynadığını itiraf ediyor⁵. Kripto para platformları, dijital “varlıklar” ve lüks gayrimenkuller bu süreçte yoğun biçimde kullanılmaktadır. Miami, Los Angeles ve New York gibi şehirler bu paraların aklandığı merkezler haline getirildi. 

Ancak DEA, bu yapının sorumluluğunu üstlenmek yerine, “Çin yeraltı bankaları” gibi dış faktörleri işaret ederek dikkati başka yönlere çekmeye çalışıyor. Bu yaklaşım, ABD finans sisteminin ve denetim kurumlarının doğrudan rolünü perdelemeyi amaçlıyor. Ancak mızrak çuvala sığmıyor.

Jeopolitik söylemin gölgesinde Venezuela

Venezuela, DEA raporlarında hiç yer almamasına rağmen, yıllardır Amerikan yönetimleri tarafından “uyuşturucu devleti” diye nitelendirilmektedir. 

Oysa belgelerde, kokainin Venezuela’da değil başka ülkelerde üretildiği; Meksika kartelleri aracılığıyla Orta Amerika ve Karayipler üzerinden ABD’ye taşındığı açıkça belirtilmektedir⁶. Bu rotaların hiçbirinde Venezuela’nın adı geçmiyor. Dahası, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suçla Mücadele Ofisi de “Venezuela’nın uyuşturucu üretmeyen, kayda değer bir transit ülke olmayan ve kara para aklamayan” bir ülke olduğunu doğruluyor⁷.

Hal böyleyken, Venezuela’ya yönelik suçlamaların gündemde tutulması siyasi amaçlar taşımaktadır. ABD, bu söylem aracılığıyla ekonomik yaptırımlarını meşrulaştırmakta, ülkeyi istikrarsızlaştırmaya çalışmakta ve dünyanın en büyük petrol rezervlerine erişim zemini hazırlamaktadır⁸. Esas derdi de budur. 

DEA raporlarında geçen “Tren de Aragua Çetesi” örneği, (Aragua treni, Aragua Venezuela’da bir vilayetin adıdır) bu durumun tipik göstergesidir. Bu çete, 2023’te Washington tarafından “terör örgütü” ilan edilmiştir, fakat belgelerde uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantısı bulunmamaktadır. 

Benzer şekilde, ABD tarafından Maduro’ya atfedilen “Cartel de los Soles” (Güneş karteli) adlı sözde uyuşturucu yapılanması da DEA raporlarında hiç yer almamakta, yalnızca propaganda amaçlı bir kurgu olarak öne çıkarılmaktadır⁹.

ABD’nin dışarıya dönük bu suçlamaları, içerideki yapısal sorumluluğu örtbas etmeyi amaçlıyor. Çünkü binlerce ton uyuşturucunun güney sınırından, limanlardan ve havaalanlarından ABD’ye girmesi, yerel kurumların en azından bir kısmının iş birliği olmadan mümkün değil. 

Buna rağmen DEA hiçbir raporunda Amerikan gümrük memurları veya güvenlik görevlilerinden söz etmez. Bu sessizlik, ihmalin değil devletin izlediği örtbas politikasının göstergesidir.

Sonuçta, ABD’nin uyuşturucu ticaretiyle olan ilişkisi marjinal ya da münferit bir mesele değildir. Pek çok veri, dünyadaki uyuşturucu güzergahlarının çoğunun doğrudan ya da dolaylı olarak CIA tarafından kontrol edildiğine işaret eder. 

Üretim, tüketim ve finansal entegrasyonla doğrudan bağlantılı olan bu durum, emperyalist Amerikan devletinin yapısal karakterinin ayrılmaz bir parçasıdır. DEA, objektif bir istihbarat kurumu olmaktan çok, dış politikada bir propaganda aracı işlevi görmektedir. Venezuela’ya yöneltilen suçlamaların dayanıksızlığı ve içerideki yolsuzluğun görmezden gelinmesi, bu gerçeği daha da berrak hale getirmektedir.

Uyuşturucu ticareti gerçekten sona erdirilmek isteniyorsa, öncelikle ABD’nin bu alandaki başlıca sorumluluğunu kabul etmesi gerekir. Ancak bugünkü tablo, bunun gerçekleşmesinin olası olmadığını gösteriyor. Çünkü yapısal bir kâr mekanizmasına dayanan bu sistem, gönüllü olarak terk edilmeyecek kadar kârlı bir “iş” haline gelmiştir…

Kaynaklar

1.        https://de.rt.com/amerika/254852-usa-sind-narco-staat/

2.        https://www.dea.gov/sites/default/files/2024-05/5.23.2024%20NDTA-updated.pdf

3.        https://www.dea.gov/sites/default/files/2025-07/2025NationalDrugThreatAssessment.pdf

4.        https://www.nida.nih.gov/research/research-data-measures-resources/cannabis-potency-data

5.        https://www.dea.gov/press-releases/2025/05/15/dea-releases-2025-national-drug-threat-assessment

6.        https://www.unodc.org/unodc/data-and-analysis/world-drug-report-2024.html

7.        https://avn.info.ve/vicepresidenta-delcy-rodriguez-acusa-a-la-dea-de-ser-el-mayor-cartel-de-drogas-del-mundo/

8.        https://ofac.treasury.gov/sanctions-programs-and-country-information/venezuela-related-sanctions