ABD’nin Venezuela’ya yönelik olası bir müdahalesi için askeri hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor. Pazartesi günü (24 Kasım) Donald Trump yönetimi, Venezüela Devlet Başkanı Nicolás Maduro’nun başında bulunduğu iddia edilen Cartel de los Soles (Güneş Karteli) adlı yapıyı “terör örgütü” ilan etti. Aynı gün ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD vatandaşları için en yüksek uyarı seviyesini devreye sokarak Latin Amerika ülkesini “derhal” terk etmeleri çağrısında bulundu. Gerekçe olarak “silahlı bir çatışmanın yakın tehlikesi” gösterildi. Bundan birkaç gün önce ise ABD Havacılık İdaresi, “artmış askeri faaliyetler” nedeniyle Venezuela hava sahasını ABD uçaklarına kapatmıştı.

Karakas hükümeti Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “var olmayan Cartel de los Soles’i terör örgütü olarak tanımlamanın saçma bir uydurma olduğunu” söyleyerek bu kararı reddetti. Açıklamada, bu adımın “ABD’nin klasik rejim değiştirme yöntemine uygun olarak Venezuela’ya yönelik gayrimeşru ve yasa dışı bir müdahaleyi meşrulaştırma amacı taşıdığı” belirtildi. Sözde kartel, Venezüella ordusu içindeki yozlaşmış ağları tanımlamak için kullanılan bir terim. Ancak ABD’li düşünce kuruluşlarına göre bile bu yapı, birbirine bağlı ve bütünlüklü bir örgüt değil. Washington, Maduro’nun bu sözde karteli yönettiğine veya bunun ABD için bir tehdit oluşturduğuna dair herhangi bir kanıt da sunmuyor. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, bu sınıflandırmanın ülkesine “bir dizi yeni seçenek” açtığını söyledi.

Cumhuriyetçi Kongre üyesi Maria Salazar ise Pazartesi günü Fox News’e yaptığı açıklamada daha da ileri giderek, “Venezuela’ya girmek üzereyiz” dedi. Salazar’a göre ABD petrol şirketlerini “kutlama günü” bekliyor. Askeri analistlere göre Karayipler’de bulunan 12.000 asker bir kara işgali için yeterli değil; bunun için 50.000 ile 150.000 arasında askere ihtiyaç var. Ancak “önümüzdeki on gün ile iki hafta içinde gerçekleşebilecek olası hava saldırılarına hazırlık amacıyla” ABD’nin Güney Komutanlığı (Southcom), askerlerin Şükran Günü ve Noel tatillerini kısıtladı. ABD’li gazeteci Kellie Meyer, Pazartesi günü X’te bir askeri kaynağa dayandırarak bunu duyurdu. Aynı zamanda, Cumartesi günü dört ABD’li yetkili Reuters’a, Venezuela’ya yönelik operasyonlarda “yeni bir aşamanın” başlayacağını söylemişti. Buna göre Maduro’nun devrilmesi ihtimali de değerlendiriliyor. Trump son zamanlarda bu olasılığa sık sık ima etmiş, ancak Caracas ile olası görüşmelerden de söz etmişti.

Pazar günü Rusya, Çin, Belarus ve Küba’dan destek mektupları alan Venezüella Devlet Başkanı Maduro, ABD ile diyaloğa açık olduğunu yinelemeye devam ediyor. Ağustos ayından bu yana ülkeye yönelik askeri ve retorik tehditler sürekli yükseliyor. ABD savaş gemilerinin yüzde 30’u hâlihazırda Karayipler’de bulunuyor. Eylül ayından bu yana Washington, uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddia edilen teknelere 21 hava saldırısı düzenledi; bu saldırılarda en az 83 kişi öldürüldü. ABD bu iddiaları kanıtlayamadığı ve teknelerin ABD’ye karşı savaşmadığı açık olduğu için bu operasyonlar genel olarak uluslararası hukuka aykırı kabul ediliyor. Birleşmiş Milletler de bu saldırıları “yargısız infazlar” olarak nitelendiriyor. ABD’nin devasa savaş gücü ve askerî varlığına bakıldığında, hedefin kokain taşıdığı iddia edilen balıkçı tekneleri olmadığı ortada. Asıl amaç, dünyanın en büyük bilinen petrol rezervlerine sahip Venezuela’nın kaynakları üzerinde kontrol kurmak.

Çeviri: Kızıl Bayrak

Junge Welt- David Siegmund-Schultze / 26.11.2025