Maden için bir milyon zeytin ağacı “taşınacak”

Muğla'da MUÇEP Gönüllüsü Neşe Tuncer, son çıkarılan yasayla bir milyon zeytin ağacının yerinden taşınmak istendiğini söyledi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 27 Kasım 2025
  • saat-icon
  • 16:30

Muğla'nın pek çok ilçesinde zeytinlikler madenlerin tehdidi ile karşı karşıya kaldı.

Muğla'da yürütülen maden faaliyetlerini, çevreye etkilerini değerlendiren Muğla Çevre Platformu Gönüllüsü Neşe Tuncer şunları dedi:

"Latmos Dağları, tarihsel ve kültürel olarak önemli. Beşparmak Dağları'nda 8 bin yıl öncesine tarihlenen kaya resimleri var. Burada da yine fosfat madenciliği yapılıyor. Arkamızdaki Ilbıra Dağları'nda boksit ve zultanit denilen madencilik yapılıyor. Pınarcık'ta özellikle maden taşıyan kamyonların, köylülerin yaşam alanlarını nasıl ihlal ettiklerini gördük. Şuanda Bafa Köyü'ndeyiz. Buradan baktığımızda Bafa, Latmos Dağları çok heybetli görünüyor. Ön tarafta bir şey görünmüyor ama arka tarafına geçtiğiniz zaman top çamların, kayaların yok edildiği alanları görmek gerçekten iç parçalayıcı"  

Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre Milas'ın her yerinde zeytin ağaçlarının olduğuna dikkat çeken Neşe Tuncer şöyle devam etti:

"Biliyorsunuz zeytin kanunu, zeytinliklerin 3 km yakınlarında toz üreten bir faaliyetin yapılmamasını öngörüyor. Zeytinliklerin taşınması için Türkiye'de maden tehlikesi altında olmayan bu kadar büyük araziler yok ki. Dolayısıyla bu zeytinler büyük ihtimalle kesilecek. Ormansızlaşma başlayacak. Ekokırım diye tabir ettiğimiz biyoçeşitliliğin yok olması anlamına gelen çok büyük bir yıkımla karşı karşıya geleceğiz."

Madenlerin ekonomik olarak da bir getirisi olmadığının altını çizen Neşe Tuncer, şunları vurguladı:

"Sadece hafriyat diyebileceğimiz, sadece kaz, kamyonlarla taşı madenciliğinin Muğla'da yapılmasını istemiyoruz. Biz Muğla cennet kalsın istiyoruz. Burada halkın ekonomik olarak geçimini sağlayabileceği, geçim alanlarıyla ilgili çok daha farklı şeyler yapılabilir. Madencilik şirketlerine, enerji şirketlerine verilen teşvikler tarımda veya turizmde kullanılsa, bu oradaki vatandaşla geliştirilen proje olsa o zaman bu daha insan onuruna da yakışır bir tutum olacak. Çünkü buradaki madencilik faaliyetleri bizim gördüğümüz kadarıyla insanları kendi memleketinde mülteci yapan, göçmen yapan faaliyetlere dönüşüyor. Yani insanların bir yerde yaşam, geçim ve kültürel varlığını devam ettirme hakkına ihlaller olan bir faaliyete dönüştüğü zaman biz bunu istemiyoruz."