Yataş’ta sendika değiştirme süreci

Yataş işçileri kazanmak istiyorlarsa, tabanda birleşmeli ve kenetlenmelidir. Ancak bu şekilde Yataş patronuna geri adım attırabilirler. Ancak o zaman Öz İplik-İş’i kovabilir ve DİSK Tekstil ağalarının olası sendikal ihanetini engelleyebilirler.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 23 Ağustos 2025
  • saat-icon
  • 11:30

Sınıf devrimcileri işçi sınıfı saflarında yaşanan sendikalaşma ve sendika değiştirme eğiliminin altını pek çok kez çizdiler. Yaşanan ekonomik/sosyal yıkım, bu eğilimin güçlenmesinin temel nedenleri olarak öne çıkıyor. Çünkü ekonomik ve sosyal yıkımın yükünü taşıyan işçiler, AKP-MHP rejimi tarafından açlık sınırının altına çekilen asgari ücretle geçinemiyorlar. Bu durum işçilerin sendikalaşma çabasını büyütüyor. İşçi sınıfı, sendikalı olunması durumunda daha iyi ücret ve sosyal hakları olacağını verili bilinciyle de fark ediyor. Ayrıca sendikal ihanete karşı yer yer sendika değiştirmek için harekete geçiyor.

Kayseri’de de işçiler arasında hem sendikalaşma hem de sendika değiştirme eğilimi güçleniyor. Organize sanayi bölgelerinde ve serbest bölgede bulunan fabrikaların sadece otuz beşinde sendika var. Sendikalı işyerlerinin neredeyse tümünde, sendikaların girişi patronun icazeti ve onayı ile gerçekleşmiştir. Kapitalistlerin sendika tercihi hep Hak-İş’e bağlı sendikalardan yana olmuştur.

Yataş patronu ile Öz İplik-İş ağaları işçilerin iradesini kırmaya çalışıyor

Kayseri’de sendika değiştirme mücadelesinin son örneği Yataş’ta yaşanıyor. İşçilerin sendika değiştirmek istediği Yataş, tekstil sektöründe üretimi ve ihracattaki payı ile en önemli işyerlerinden biridir. Bu fabrikada yılda 1 milyon adet yatak, 2 milyon yastık ve yorgan, 400 bin ev tekstili, 520 bin adet baza-başlık, 450 bin adet koltuk, 1 milyon metreküp sünger üretimi yapılıyor. Yataş 70 ülkeye ürünlerini ihraç ediyor.

Yaklaşık 1500 işçinin çalıştığı fabrikada düşük ücretler ve karşılığı ödenmemiş emek sömürüsü sayesinde Yataş kapitalisti yüksek kârlar elde etti, ediyor. Bu nedenle her yıl en karlı 500 firma içinde boy gösteriyor. Öz İplik-İş ağaları da her ay aidat olarak işçilerin bir bürüt yevmiyesine çöküyorlar. İşçilere ihanet karşılığında Yataş’tan başka ne tür avantalarını ise açıklamıyorlar.  

Yataş kapitalisti karlarına kar katıyor. Sendikal ihanet şebekesi ise aidat saadeti yaşıyor. Peki, Yataş işçilerinin payına ne düşüyor? 30-32 bin lira ortalama maaş! Yataş patronu ve sendika ağaları ihya oluyorlar, servetlerine servet katıyorlar. Bu sayede Yataş patronu fabrikayı büyütüyor. Yataş işçileri ise açlık sınırının bir tık üstünde maaş aldıkları için tam anlamıyla sürünüyorlar.        

Yataş işçileri bu düzeni değiştirmek için harekete geçtiler. Önce fiili bir grev yaptılar. Kapitalisti dize getirmek için etkin bir mücadele aracı olan üretimden gelen güçlerini kullandılar. Sendika ağaları yüzde 40’ın altında sözleşmeye imza atmayacaklarına dair söz verdi. Grev kararı aldıklarını söylediler. Bu yalanlarla işçinin tepkisini bir süre yatıştırdılar. Aradan 15 gün geçmeden ise yüzde 22’lik artışı Yataş işçisine reva gören ihanet sözleşmesine imza attılar.

Satış sözleşmesi sonrası Yataş işçileri gemileri yaktı. Yaklaşık 500 işçi Öz İplik-İş’ten istifa etti. Tüm baskılara rağmen Öz İplik-İş’e dönmediler. Hala da tüm baskılara rağmen Öz- İplik-İş’e dönmüyor, direniyorlar.

Yataş işçileri ne yapmalı?

İşçilerin bir kısmı DİSK tekstile üye oldu. DİSK Tekstil büyük vaatlerde bulunuyor. Sonuna kadar mücadele etme sözü veriyor. Sendikanın tüm imkanlarıyla Yataş işçisinin yanında olacağını söylüyor.

Yataş işçisinin yanında olacağını söyleyen DİSK Tekstil şeflerinin pratiği tam tersini gösteriyor. Beybi Çuval, Çemen Tekstil, Bossa, Casstle Blair’de, en önemlisi de Greif fabrikasında DİSK Teksil ağaları işçilerin direnişini kırmak için mesai yaptılar. Mücadele ateşini söndürmek için kapitalistlerin dümenine şu taşıdılar. İhbarcılık yaptılar. Sırtından hançerledikleri işçileri bir de polise şikâyet ettiler.

DİSK Tekstil, Uğur Tekstil davasında üyelerinin değil, patronun tanığı oldu. Böylece büyük bir onursuzluğa imza attı. Bu tescilli hainler, işçi sınıfının mücadelesini engellemek için sayısız suç işlediler. Greif’te ise iş birliği ve ihanetin en bariz örneğini sergilediler.

Greif işçileri, DİSK Tekstil Sendikası’nda örgütlendiler. Sendika ağalarının dayatmalarını boşa düşürdüler. Zira tabanda bir ve bütündüler. İhanetin vücut bulmuş hali olan Kazım Doğan-Rıdvan Budak ikilisi, Amerikan tekeli Greif, taşeron şirketler, mahkemeler ve polisle aynı safta yer aldı. Direnişi kırmak için bütün kirli marifetlerini sergilediler. Mahkemeye verdikleri ifadeyle, işçilerin haklarını almak için başlattığı fabrika işgalini kırmak için polisin yaptığı vahşi saldırıya tam destek verdiler. İşgalin kırılmasıyla beraber, Amerikan tekeliyle masaya oturdular. İhanet sözleşmesini imzaladılar.  

***

21 Ağustos’ta Yataş patronu Öz İplik-İş’ten istifaların başını çeken on işçiyi işten çıkardı. Böylece Öz İplik-İş’e tam destek verdiğini, işçinin iradesini tanımadığını gösterdi. Peki buna DİSK Tekstil ağalarının yanıtı ne oldu? DİSK Tekstil’in yaptığı tek şey işten çıkarılan on işçiyi adliye götürüp şikayette bulunmalarını sağlamak oldu. Hepsi bu!

Yataş işçilerinin yakından tanıdığı sınıf devrimcilerini sürecin dışına itmek için DİSK Tekstil ihanet şebekesi özel bir çaba sarf ediyor. Buna rağmen sınıf devrimcileri tüm güçleriyle Yataş işçilerini aydınlatma çalışmalarını sürdürüyorlar. En son fabrika önünde yapılan basın açıklamasına tüm kurumların çağrılıp DİSK Dev Yapı-İş’in, Kayseri İşçi Birliği ve BDSP’nin davet edilmemesi, DİSK Tekstil’e demediğini bırakmayan EMEP’in Kayseri’deki öznelerinin önlük giyerek rol kapmaya çalışması hem DİSK Tekstil’in hem de EMEP’in politik omurgasızlığının yeni bir örneği olarak kayıtlara geçti.

Yataş işçileri kazanmak istiyorlarsa, tabanda birleşmeli ve kenetlenmelidir. Ancak bu şekilde Yataş patronuna geri adım attırabilirler. Ancak o zaman Öz İplik-İş’i kovabilir ve DİSK Tekstil ağalarının olası sendikal ihanetini engelleyebilirler.

Kızıl Bayrak / Kayseri