Ege İşçi Birliği yaptığı sosyal medya paylaşımı ile “Nefes almak için mücadele etmek zorundayız!” dedi.
“Nefes almak için mücadele etmek zorundayız!
Dostlar işçi sınıfı olarak belki de cumhuriyet tarihinin en ağır dönemini yaşıyoruz. Bir yanda yolsuzluğun, mafyaların, çetelerin, kapitalistlerin cenneti haline gelen ülke, diğer yanda işçi ve emekçilerin yoksulluk ve sefalet içinde geleceksizliğe itilmesi gerçekliği.
Açlık sınırı 26 bin liraya dayandı, yoksulluk sınırı 85 bin lira. Hukuk, adalet denen kavramlar sermaye düzeninin bekası için kullanılıyor. Bu yüzden binlerce işçinin grevi yasaklanıyor, sendikalaşmak isteyen işçiler tehdit ediliyor, gözaltına alınıyor…
AKP iktidarının ekonomi sözcüsü Mehmet Şimşek uyguladığı politikalarla sermayeyi ihya ederken bizleri ise köle ilan ediyor. Orta Vadeli Program dedikleri uygulamada daha fazla vergi, zam, düşük ücret ve işsizlikten başka bir şey üretmiyor.
Bizi kurtaracak olan kendi kollarımızdır…
Bu sefaleti kabul etmiyoruz! Tüpraş'ta, TPI Compozit’te, DYO'da çalışan işçiler işte bu program dahilinde dayatılan sefalet ücretlerine karşı bulundukları yerlerde tepkilerini gösterdiler. Tüpraş işçileri İzmir'de ve Kocaeli'de yıllar sonra yol kapattı. DYO işçileri 50 yıl sonra ilk defa greve çıktı ve sermayenin sefalet dayatmasını mücadeleyle, grevle kırdılar. TPI işçileri 80 günden fazladır Amerikan sermayesine karşı grev iradesini sürdürüyor. Temel Conta işçileri 236 gündür sendikal hakları için direniyor, 23 bin İZBB işçisi ilk defa greve çıktı.
Sadece sendikalı yerlerde değil, Norm Holding'te çalışan yaklaşık 4 bin işçi 10 fabrikada iş durdurdu, Bakioğlu Holding’te yüzlerce işçi sefalet ücretlerine karşı tepkilerini Ege İşçi Birliği üzerinden gösterdiler ve zam aldılar.
Ya mücadele ya sefalet!
Dostlar, kardeşler!
Bugün bulunduğumuz her yerde sorunlarımız giderek artıyor. Bu sorunlara karşı mücadele etmedikçe ücretler düşüyor, sustukça vergiler artıyor, sustukça mesai saatlerimiz uzuyor, sustukça işsizlik sopası başımızda bir tehdit unsuru olarak duruyor. Yaşamlarımız iş ve ev arasına sıkışmış, adeta sermayenin çarklarında makinaların birer parçasına dönüşmüş durumdayız. Birlik olmak, mücadele etmek zorundayız. Geleceği kazanmamız, ürettiğimiz çarklarda yan yana gelerek artık yeter sözünü yükselterek mümkündür.
Çalıştığımız fabrikalarda yan yana gelmeliyiz, fabrika komiteleri inşa ederek sorunlarımızı ortaklaştırmalıyız, aynı sözü söylemek için kenetlenmeli ve mücadele etmeliyiz. Sefalet dayatmalarına karşı ses çıkaran her işçinin sesi olmalı, onu büyütmeliyiz ve birleşik mücadele için dayanışma halinde olmalıyız.
Nefes almak istiyorsak zincirlerimizi kırmalı, yumruklarımızı sıkmalı, omuz omuza vermeliyiz.
Yaşasın işçilerin birliği!
Ege İşçi Birliği"