Kamu Çerçeve Protokolü kapsamında satış sözleşmesi dün (2 Ağustos) imzalandı. Saray rejimi adına masaya oturan TÜHİS aylarca işçileri oyaladı. Tüm bu oyalamalara ek olarak sefalet dayatmasının yanı sıra grev yasakları ilan edildi.

Dört bir koldan, el birliği ile kamu işçilerine sefalet dayatıldı. IMF dayatmalı Şimşek programını temsilen iktidarın ve sendika bürokratlarının iş birliği ile KÇP’de sefalet oranlarına imzalandı.

İmza töreninde Türk-İş Genel Başkan yardımcıları Ramazan Ağar, Eyüp Alemdar ve İrfan Kabaloğlu, Hak-İş Genel Başkan yardımcıları Devlet Sert ve Halil Çukutli yer aldı. Protokole göre 2025'in ilk 6 ayı için yüzde 24, ikinci 6 ayı için yüzde 11 zam ve günlük 50 lira seyyanen zam alacak. Kamu işçileri için en düşük ücret 42 bin TL olacak. İşçilere, 2026'nın ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ay için yüzde 6 zam yapılacak. “Gerçekleşen-hedef enflasyon” muammasının yer aldığı Protokol'e göre, ikinci, üçüncü ve dördüncü 6’şar aylık dönemlerde gerçekleşen enflasyon, teklif edilen zam oranını aşarsa bu fark sonraki dönemin ocak ayında ücretlere yansıtılacak.

Kamu işçilerinin protokolü sırasında gazetecilerin soru sorulmasına izin verilmedi, ANKA Haber Ajansı salondan çıkarıldı, ajanslar ile TRT dışındaki TV kanallarının kameralarının salona girişi engellendi. Basın açıklaması ise canlı yayınla değil, bant kaydı ile servis edildi.

Aylar boyunca hükümetin oyalamasına, grev yasaklarına ses çıkarmayan sendika bürokratlarının imzaladığı satış sözleşmesi ile kamu işçilerine sefalet dayatıldı. Sözleşme imza töreninde soru sorulmasına dahi tahammül edememelerinin gerisinde duydukları korku yatmaktadır. Olası bir soruya karşı banttan yayın yapılmasının nedeni de budur. Nazım Hikmet’in dediği gibi “Hiçbir korkuya benzemez halkını satanın korkusu”.

Kamu işçilerine sefalet dayatanlar işçilerin öfke ve tepkisinden kurtulamayacaklar!