Ankara Erkunt Traktör fabrikasında Türk Metal ile Erkunt arasında aylardır süren görüşmeler anlaşmazlıkla sonuçlanarak grev kararı alındı.
Görüştüğümüz işçiler patron tarafının yüzde 33 gibi bir zam dayattığını belirterek adeta kendilerini açlığa ve yoksulluğa mahkûm ettiklerini dile getirdiler. Ayrıca kendilerini temsil ettikleri iddiası ile patron ile masaya oturan TM’nin de süreçte işçileri birleştirmek, harekete geçirmek ve kazanmaya dayalı bir mücadele hattı izlemekten de son derece uzak olduğunu sözlerine eklediler.
Fabrikada tüm bölümlerde grev kararının duyurulduğu ama greve hazırlık konusunda bir detay verilmediği, dolayısıyla bu durumun işçiler cephesinden bir hazırlık yapılmadığı şeklinde anlaşıldığı dile getirildi. Ayrıca işçilere sorduğumuz hazırlıkların bir ayağı olarak, “sürecin eylemli bir şekilde işletilmesi, giriş çıkışlarda eylem yapılması, iş yavaşlatma gibi hamlelerin hayata geçirilmesi” gibi eylemlerin de hiçbir şekilde gündeme getirilmediği belirtildi. 18 ya da 21 Temmuz’da greve çıkacağının belirtilmesine rağmen bir hazırlık yapılmaması işçiler tarafından tepki ile karşılanıyor. Ayrıca Şube Başkanı Nihat Zengin’in “grev hayata geçirildiğinde sadece görevli 8-10 kişi fabrika önünde bekleyecek, ama gerekirse bir kereliğine fabrika önünde toplu bir eylem yapabiliriz” söylemi işçiler tarafında sürecin geçiştirileceği ve işçiye bir kazanım sunmayacağı algısını yarattığı verilen bilgiler arasında.
Görüştüğümüz işçiler Hidromek sürecine işaret ederek “İzmir Hidromek işçisi grev olmadığı halde görüşme sürecinde az da olsa eylem yaptılar. Bizim de böyle şeyler yapmamız lazım” dediler.
İşçilerin “grev sürecinde taşeron çalışanların işe devam etmesi durumunda ne yapacağız” sorgulamaları karşısında Zengin’in “öyle bir şey olmayacak, gerekirse elimizde sopa ile bekleriz” yanıtı işçiler tarafından son derece gayrı-ciddi bir tutum olarak karşılandığı belirtiliyor.
Son süreçte grevlerde karşılaşılan “milli güvenlik sebebi ile grevi erteleme” tutumu karşısında Zengin’in “böyle bir şeyi düşünmek için henüz erken daha 15 gün var” söylemi, işçilerde bir güvensizlik yaratmasının yanı sıra başından yasaklara teslim olunduğunun ve herhangi bir kazanımı güvence altına almayacaklarının ifadesi olarak yorumlanıyor.
Kızıl Bayrak / Ankara
