DGB’den yaz atölyeleri ve seminerler

DGB yaz çalışmasını sürdürüyor. İstanbul’da drama atölyesi ve halk hareketi semineri yapıldı. İzmir de seminer dizisinin ikincisi 26 Temmuz’da ulusal sorun üzerine gerçekleştirildi.

  • Haber
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 28 Temmuz 2025
  • saat-icon
  • 19:50

Devrimci Gençlik Birliği, İstanbul’da ve İzmir’de yaz boyunca devam edecek drama atölyesi ve seminerler programı ile çalışmasını sürdürüyor.

Devrimci Gençlik Birliği, İstanbul’da ve İzmir’de yaz boyunca devam edecek atölye ve seminerlerini sürdürüyor. İstanbul’da drama atölyesi ve halk hareketi semineri yapıldı. İzmir de seminer dizisinin ikincisi 26 Temmuz’da ulusal sorun üzerine gerçekleştirildi.

İstanbul yaz kampı hazırlıkları

Drama atölyesinin oturumu ses ve beden egzersiz çalışmaları ile başladı. Egzersizlerin ardından çeşitli drama çalışmaları yapıldı. Yapılan doğaçlama oyunu ile çeşitli skeçler sergilendi.

Egzersiz çalışmalarının ardından DGB İstanbul yaz kampında sergilenmek üzere hazırlanan oyun için yazı çalışması gerçekleştirildi. Yapılan kurgu yazma çalışmalarının ardından drama atölyesinin ikinci programı sonlandırıldı. 

İstanbul'da Devrimci Gençlik Birliği Ortadoğu ülkeleri olan Tunus ve Mısır başta olmak üzere 2009 sonrası açığa çıkan kitle hareketleri, Türkiye'de ise Haziran (Gezi) direnişi ve geçtiğimiz aylarda yaşanan Mart (19 Mart) direnişi üzerine tartışmalar yaptı. Tartışma Tunus ve Mısır halk hareketlerinin benzerlikleri ve bu patlamalara götüren sebeplerinin, süreçlerinin sunumu ile başladı. Sunumun devamında bu hareketlerde devrimci önderliğin yoksunluğu, işçi sınıfının kendi sınıfsal taleplerini odak yapamaması, düzenin tüm aygıtlarını hedef haline getirilmemesi vb. olguların meydana gelmesinden bahsedildi. Bahsedilen ülkelerde yaşanan kitle hareketlerinin büyüklüğü ve Lenin'in devrimci durum değerlendirmesi tartışıldı.

Sonraki kısımda Türkiye'de gerçekleşen Haziran direnişi ve Mart direnişinin eksiklikleri, Mısır ve Tunus Halk hareketleri ile benzerlikleri, Türkiye'nin özgül koşullarına değinildi. Devrimci parti, devrimci sınıf ve bunların devrimde rolü üzerine tartışmalar yapıldı.

Sunum bu dersler ışığında, önümüzdeki dönemlerde gerçekleşebilecek hareketlere hazırlıklı olabilmeli ve önderlik edebilmeliyiz vurgusu ile sonlandı.

Sunumun ardından soru cevap ve eklemeler yapılarak atölye sonlandırıldı.

İzmir’de ulusal sorun semineri

İzmir Devrimci Gençlik Birliği’nin yaz programı kapsamında gerçekleştirdiği seminer dizisinin ikincisi 26 Temmuz günü gerçekleştirildi.

“Ulusal Sorun: Özgürlük, Eşitlik, Gönüllü Birlik” başlıklı seminer, kısa bir açılış konuşmasıyla başladı. Açılış konuşmasında, ülkenin Kürt sorunu üzerinden içeriği belirsiz bir "çözüm” sürecinden geçtiği vurgulanarak, ulusal sorunun bütünlüklü bir şekilde ele alınmasının önemi ifade edildi.

Ardından sunum bölümüne geçildi. Sunum, feodalizmden kapitalizme geçiş sürecinde ulus-devletlerin ortaya çıkışı ve bu sürece bağlı olarak “uluslaşma” olgusunun incelenmesiyle başladı. Kapitalizmin eşitsiz gelişimi ve sömürgeci politikaların sonucu olarak ortaya çıkan ezen ulus-ezilen ulus ayrımlarının önemine değinildi. Ve ulusal sorunların iktisadi ve siyasal temeli üzerine vurgular yapıldı.

Tarihsel bir eksende devam eden sunumda emperyalist tekellerin ve onların hamisi olan devletlerin pazar ve hammadde arayışıyla dünya ölçeğinde yürüttüğü paylaşım mücadelelerinin, sömürgelerde ulusal kurtuluş hareketlerini doğurduğu belirtildi. Kapitalizmin diğer siyasal ve toplumsal sorunlar gibi ulusal sorunları da yeniden ürettiğini söyleyen konuşmacı, gelinen noktada burjuvazinin bu sorunları çözme yeteneğini tamamen yitirdiğini ve emperyalist çağ ile birlikte bu konudaki ilerici potansiyelini tükettiğini ifade etti.

Seminerde, günümüzde halen varlığını sürdüren ulusal sorunların gerçek çözümün ancak işçi sınıfı iktidarıyla mümkün olduğu, “ulusların kendi kaderini tahin hakkı” ve “tam hak eşitliği” gibi ilkelerin sorunun çözümünde halen en temel ilkeleri oluşturduğu vurgulandı. Bu bağlamda Ekim Devrimi'nin ulusal soruna yaklaşımı da örneklerle ele alındı.

Daha sonra Kürt ulusal sorununa dair anlatımlara geçildi. Kürt ulusal sorununun ortaya çıkışı ve ilk Kürt isyanlarının değerlendirildiği sunumda, ilk hareketlenmelerin feodal, milliyetçi ve dinsel unsurlar taşıdığı belirtildi. 1968’e gelindiğinde ise tüm toplumda yaşanan sosyal uyanışın etkisiyle, Kürt alt sınıflarına dayanan ve Marksizm ve sosyalizm düşüncesinden beslenen bir örgüt olarak PKK’nin kurulduğu aktarıldı. Bugünkü durumu anlamak açısından PKK tarihinin ayrıntılı şekilde ele alındığı seminerde, PKK’nin 1990’larda Serhıldanlar süreciyle birlikte Kürt yoksullarına yaslanarak bir halk hareketine dönüştüğü, Kürt sorununu tüm yönleriyle gündeme taşıdığı, ancak işçi sınıfından yeterli desteği alamadığı koşullarda düzen içi çözüm arayışlarına yöneldiği ifade edildi.

PKK’nin, Abdullah Öcalan’ın yakalanmasından sonra programında, ilkelerinde ve sorunun ele alınış biçiminde o ana kadar yaşanılan değişimleri ideolojik bir kopuşa dönüştürdüğü, bunun Öcalan’ın bu dönemde yazdığı kitaplarda ortaya konulduğu belirtildi. Günümüzde yaşanan ve PKK’nin yalnızca örgütsel değil, aynı zamanda ideolojik olarak da tasfiyesi anlamına gelen gelişmelerin bir anda ortaya çıkmayıp bu yönelimin değişik siyasal gelişmeler ışığında yaşanan mantıksal sonucu olduğu ifade edildi.

Öcalan’ın “Marx’ı aşmak” iddialarını da ele alan konuşmacı, bu söylemlerin Öcalan’ın devletle bütünleşme süreci ve kendi politik hesaplarının ürünü olduğunu belirtti. Marx’ın sınıf ve devletler analizinden koparak hiçbir sorunun anlaşılamayacağını, ulusal sorunlar için bunun özelikle geçerli olduğu belirtildi. Bu yaklaşımın, Kürt sorununun inkârı ve devrimci çözümünün reddi anlamına geldiği vurgulandı. Seminerde, Kürt sorununun ancak her ulustan işçi ve emekçilerin devrimci mücadelesiyle ve özgürlük, eşitlik, gönüllü birlik temelinde çözülebileceği; geriye kalan çözüm yollarının ise yalnızca biçimsel çözümler olabileceği ifade edildi. Son “çözüm süreci” ve güncel çıkmazlar da tüm bu söylenenler ışığında ele alındı.

Sunumun ardından tartışma bölümüne geçildi. PKK’nin ilk çıkışı ve programının devrimci bir perspektiften koparak reformist bir eğilime evrilmesi süreci ve bu sürecinin ideolojik evrimi, Marx’ın İrlanda sorunu üzerine yazdıkları, ulusların kendi kaderini tayin hakkının kapsam ve niteliği ile dünya ölçeğindeki diğer ulusal sorunlar üzerine tartışmalar yapıldı.

Seminer, yaz döneminin diğer etkinliklerine katılım çağrısıyla sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul, İzmir