Karikatürist Boris Yefimov: 70 bin çizgi, 108 yıllık hayat-Kavel Alpaslan

Eserleriyle bir dönemi ifade eden sanatçılar vardır. Sovyet Karikatürist Boris Yefimov (1899-2008) bu isimlerden biri.

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 11 Eylül 2025
  • saat-icon
  • 21:30

Eserleriyle bir dönemi ifade eden sanatçılar vardır. Sovyet Karikatürist Boris Yefimov (1899-2008) bu isimlerden biri. Ancak toplam 70 bini aşkın eser ürettiği 108 yıllık hayatında Yefimov’un tek bir döneme ait olduğunu söylemek imkansız. Sovyet sanatçının karikatürleri, devrimden çöküşe Sovyet deneyiminin siyasi mirasını kesintisiz olarak izlememize olanak sağlıyor: Ekim Devrimi, sosyalist inşa, faşizmin yükselişi, emperyalist saldırganlık...

İşin ilgici bu asırlık eserlerin çoğu hiç de eskimiş sayılmaz. Gelin önce biraz Yefimov’un çizgisini tanıyalım.

Kiev’de kunduracı bir Yahudi ailede dünyaya gelen Yefimov, doğduğunda farklı bir soyada sahiptir. Rusya’da özellikle Ekim Devrimi’nden sonra başlayan iç savaşta Yahudilere karşı pogromlar artarken asıl soyadı Fridland’ı terk etmek zorunda kalır. Karşı devrimciler özellikle Yefimov’un memleketi Ukrayna’da pek çok Yahudi’yi katleder. Tıpkı Çarlık Rusya’sı zamanında olduğu gibi.

Bu yüzden Ekim Devrimi’nden sonra Yefimov’un Bolşeviklerden yana saf tutması da çok zor bir karar olmaz. Kendisi bu durumu “Aksi takdirde hayatta kalma şansım, Nazi Partisine katılmak için başvuru yapmakla aynı olurdu” ifadeleri ile açıklıyor.

Her ne kadar hukuk eğitimi alsa da devrim ve savaş yıllarında Yefimov çizim yeteneğini geliştirir. İlk olarak 1916 yılında siyasi karikatürler çizmeye başlar, 1920’lerden sonra genç Sovyet yönetiminin ajitasyon ve propaganda bürosunda işe başlar. Ardından kariyeri boyunca Pravda, Izvestia gibi büyük ulusal gazetelerde ve Krokodil isimli mizah dergisinde çalışır. Ustalık eserlerini 1930’lardan itibaren faşizmin yükselişi ile birlikte verir. İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar Nazi Almanya’sının yürüttüğü katliam ve savaşı konu alan sayısız eser kaleme alır.

Savaşın sonuna doğru Sovyet Gazeteci Vasili Grossman ile birlikte ilerleyen Kızıl Ordu birliklerini takip ederken çizimlerini sürdürür. İki toplama kampının özgürleştirilmesinden hemen sonra yaptığı ziyaret Yefimov için çarpıcıdır. Bir ranzanın altına gizlenmiş dua kitabı bulur. Bunu döndüğünde annesine verecektir. Yefimov’un görevi Berlin’e dikilen kızıl bayrakla sona ermez. Nazi sanıklarının yargılandığı Nürnberg duruşmalarını takip eder. Buradaki duruşmalarda sanıkların karikatürlerini çizer.

Yefimov’un gündemine aldığı konular Sovyetler Birliği’nin ta kendisinden damıtılır. Savaştan sonra ABD liderliğindeki kapitalist blok, yeni bir ‘savaş’ sinyalleri verirken Yefimov da emperyalist saldırganlığı kağıda yansıtır. Metaforlarla, gerçekçi çizimlerle ya da canlandırmalarla ‘Soğuk Savaş’ adı verilen zaman dilimini birebir yansıtır. Bugün unutulan o günün ‘güncel’ konuları kadar aradan geçen yıllara rağmen eskimeyen emperyalist saldırganlığın genel ifadesi üzerinde durur.

Dikkat çekici eserlerinden bazıları ise Filistin mücadelesi hakkındadır. Filistin’de 1948 yılında ilan edilen İsrail devleti ile birlikte kalemini siyonizme karşı biler. Filistinlilere yönelik etnik temizlik politikalarını Nazi Almanya’sının uygulamalarıyla benzeştiren ilk isimlerdendir. Yefimov’un dini kökenleri nedeniyle bu tavrı dünyadaki Yahudi cemaatinin bir bölümü tarafından hiç hoş karşılanmaz. İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırısını işgalle şiddetlendirdiği 1980’lerde bir yandan ABD destekli siyonist katliamları eleştirir, öbür yandan Filistinli savaşçıları ellerindeki silahlarla gerçekçi bir üslupla resmeder.

***

Bugünden dönüp Yefimov’un karikatürlerine baktığımızda bize verdiği genel fikrin bayatlamadığını görüyoruz. Öyle ki emperyalist savaş politikalarını hesaba kattığımızda, eserlerin sadece yayımlandığı yılı değiştirsek bugün de gayet güncel sayılabilirler.

Bir sanatçının hele hele 108 yıl yaşamış bir sanatçının ‘ölümsüz eserler’ yaptığını söylemek, şüphesiz o sanatçının ruhunu huzura kavuşturacak en değerli iltifattır. Fakat eserin ölümsüzlüğü, eğer emperyalist saldırganlık ve sermaye iktidarının kurduğu küresel sistemin devam eden varlığından ileri geliyorsa eğer bir parantez açmak gerekiyor: ‘sanatsal ölümsüzlük’ ve ‘siyasal ölümsüzlük’ gibi iki kategori belirleyebiliriz. Çünkü eserler ölümsüz kalsa da o eserleri var eden ilişkiler bütünü bazen eskimeli, çürümeli. ABD’nin askeri müdahalelerini, sermayenin sınırsızlığını ya da siyonist etnik temizlik politikalarını anlatan yarım asrı aşkın yıllık eserler bugün hâlâ birebir güncelliğini koruyorsa, ortada kronikleşmiş bir sorun var demektir.

Yefimov’un yıllanmış eserlerinin de bu yüzden acı-tatlı bir tadı var.

Evrensel / 11.09.25