Çevre sorunu ve sloganlar

Onlar, daha çok servet biriktirmek için balıklara, kuşlara, ağaçlara ve nehirlere hız kesmeden zarar vermeye, doğayı ve canlı hayatı yağmalamaya devam ediyorlar. İşte bu kötü gidişe karşı mücadele bizim omuzlarımızdadır.

  • Mücadele postası
  • |
  • Güncel
  • |
  • 09 Eylül 2025
  • saat-icon
  • 18:30
ikon

Politik hareketler, kendi hedef ve amaçlarını kitlelere aktarmak için damıtılmış, özlü, kısa ve çarpıcı sözler yani sloganlar geliştirirler. Sloganlar, bir hareketin, siyasi partinin grubun değerlerini, hedeflerini kısa ama akılda kalıcı biçimde ifade eden; duygusal etki yaratan, düşündüren ve sempati uyandıran etkili araçlardır.

Bu çarpıcı sözler özellikle eylemlerde, sokak gösterilerinde güçlü dönüştürücü bir rol oynar. Seslendiğinde, duvara yazıldığında, bir afişte, dövizde ya da pankartta kalıcı şekilde zihinlerde yer ederler.

Bu nedenle, düşüncelerimizi, hedef ve amaçlarımızı işçi ve emekçilere ulaştırmak için yaptığımız her türlü eylem ve etkinlikte sloganların gücünü etkili şekilde kullanmak zorundayız.

Son dönemde önemi mücadelelere konu olan çevre konusunda görüşlerimizi işçi ve emekçilere ulaştırmak, onları mücadeleye katmak için sade, özlü ve yaratıcı sloganlara ihtiyaç vardır. Örneğin

“Sermayenin doğa düşmanlığına karşı halkın yeşil direnişi!”, “(Ç)Evren kirlenmesin!”, “Yeşil bir gelecek için birleşelim”, “Sermayeye karşı geleceği savunalım!”, “Hava kirliliği geleceği karartır!”, “Çevre soykırımını durdur!”, “Dünya evimiz, doğayı koruyalım!”, “Çevre bize emanettir, geleceğe mirastır!”, “Kapitalizm zarar verir ve doğayı yok eder!” gibi sloganlar, bireylerin bilincinde kolayca kalıcılaşır ve onlarla çevre mücadelesini tartışmamıza kapı aralayabilir. Sözü uzatmadan, Kızılderili Şef Seattle’ın 160 yıl önce söylediği şu sözlere kulak verelim:

“Son balık tutulduğunda,

Son kuş vurulduğunda,

Son ağaç kesildiğinde,

Son nehir kuruduğunda,

Paranın yenilecek bir şey olmadığını anlayacaksınız!”

Bu sözün anlamını biz devrimciler iyi biliyoruz, kapitalist asalaklar da biliyor. Ancak onlar, daha çok servet biriktirmek için balıklara, kuşlara, ağaçlara ve nehirlere hız kesmeden zarar vermeye, doğayı ve canlı hayatı yağmalamaya devam ediyorlar. İşte bu kötü gidişe karşı mücadele bizim omuzlarımızdadır. Yağmaya talana çevre katliamına karşı mücadele biz devrimcilerin üzerine daha fazla kafa yormamız pratik olarak daha güçlü örgütlememiz gereken önemli bir başlıktır.

M. İmran