İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Kadın Komisyonu şube binasında düzenlediği basın toplantısında, Ege Bölgesi'nde 2025 yılının ilk 6 ayında kadınlara yönelik hak ihlallerine dair hazırladığı raporu açıkladı.
Toplantıda konuşan şube yönetiminden Nazlı Turan, kadına yönelik şiddetin ciddi boyutlara ulaştığını belirterek şunları aktardı:
“2025 yılının 'Aile Yılı' ilan edilmesi aileyi güçlendirme amacıyla sunulsa da, uygulamaya konan politikaların kadınları hala bakım emeği ve doğurganlık üzerinden tanımlayan bir anlayışa dayandığı görülmektedir. Evlenme teşvikleri, çocuk sayısına bağlı destekler ve annelik sonrası yarı zamanlı çalışma düzenlemeleri, kadınların işgücü piyasasındaki konumunu zayıflatma, ekonomik bağımsızlıklarını sınırlama ve uzun vadede sosyal güvencelerini zedeleme riski taşımaktadır. 2025’in ilk 6 ayında Ege Bölgesi’nde 13 kadın cinayeti ve 17 şüpheli kadın ölümü meydana gelmiştir. Birçok kadın, 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma kararı almasına rağmen şiddetten korunamamış, bazı vakalarda ise kamu görevlilerinin ihmali şiddetin devam etmesine yol açmıştır.”
Turan’ın ardında söz akan İHD İzmir Şubesi Sekreteri Övgü Temizkan, bölgede en az 233 hak ihlali yaşandığını belirterek ihlallerin son bulması için komisyonun önerilerini şöyle sıraladı:
“* Toplumsal cinsiyet eşitliği her alanda derhal sağlanmalıdır.
* Mevcut ceza hukuku kadını koruyacak şekilde düzenlenmelidir.
* 6284 sayılı Kanun etkin bir şekilde uygulanmalıdır.
* Kadına yönelik şiddet konusunda, kadınların 7/24 ulaşabileceği profesyonel destek hatları ve kurumlar oluşturulmalı; telefona erişemeyen kadınlar için alternatif yollar geliştirilmelidir. Bu hizmetler Türkçe, Kürtçe, Arapça, İngilizce gibi çok dilli olmalı. Ayrıca işaret dili bilen personel bulundurulmalıdır.
* Mülteci kadınların güvenliği sağlanmalı ve mülteci kadınlara yönelik güçlendirici çalışmalar hayata geçirilmelidir.
* Sığınaklar erişilebilir ve uluslararası standartlara uygun olmalı, 60 yaş üzerindeki kadınlar da sığınaklara kabul edilmelidir.
* Erkek egemen sistem kadın katillerini korumaktan vazgeçmeli. İyi hal ve ceza indirimleri yerine caydırıcı cezalar uygulanmalı, cezasızlık politikasından vazgeçilmelidir.
* Şüpheli kadın ölümleri titizlikle aydınlatılmalı, etkin soruşturma yürütülmelidir.
* Kadın cinayetlerinde cezasızlığa son verilmelidir.
* Kadınların çalışma alanında erkek egemen sistemin dayattığı baskıcı politikalara son verilmelidir.”