Dün akşam (Salı) Sanayi Bakanı Mehmet Fatih Kacır Hidromek’i “ziyaret” etti. Bu ziyaretinden dolayı işçileri normal mesai saatleri uzatılarak yüzlerce işçinin yaşamından saatler çalındı. İşçiler Sincan İşçi Birliği sayfasına yazarak bu duruma yönelik tepkilerini ortaya koydular. Sermaye sınıfının ve iktidarın iş birliğini açıkça ortaya koyan bu durum karşısında Sincan İşçi Birliği bir açıklama ile işçilere seslendi.
SİB’in açıklamasını aşağıda yayınlıyoruz:
“Hidromek'te dün yaşananları nasıl yorumlamalıyız?
Dün Hidromek'te adeta bir rezillikler silsilesi yaşandı; mesai saatinin bitimine bir saat kala nerdeyse herkesin zorunlu mesaiye kaldığı, işçiyi savunması gereken, işçileri zorla mesaiye bırakamazsınız demesi gereken sendika temsilcilerinin görevini yapmadığı, fazla mesaide yemek verilmediği, servislerin yarım saat kapıda bekletilerek işçilere işkence yapıldığı ve sürecin tamamında işçilerin doğru düzgün bilgilendirilmediği, yani işçilerin hiç yerine konduğu bir gün yaşadık.
Tüm Hidromek işçilerini çileden çıkaran bu durumun birinci elden sorumlusu Hidromek patronudur. O bol kârlı ihaleler alacak diye, o işçilerin ödediği vergilerden bol teşvik alacak diye işçilere eziyet çektirildi. Kimse kırıntı düzeyinde verilen sefalet maaşlarını göstererek, "patron kazanacak ki biz de kazanacağız" yalanını ortaya atarak bu durumu meşrulaştırmaya çalışmasın.
Dün yaşadıklarımız bir yandan da şu gerçeği göstermiştir; Hidromek patronunun arkasında hükümet yani AKP şahsında devlet durmaktadır. AKP ve devlet bir yandan patronun daha fazla kâr amacının önünü düzlemekte, ona alanlar açmakta, bir yandan da grev yasaklarıyla, sendikal haklar da dahil olmak üzere işçi haklarına yönelik baskılarla devletin zor aygıtlarını işçiler üzerinde kullanmaktadır. Dün, devlet ve patronlar sınıfının iç içeliği, onların bir bütün olduğu durumu yalın biçimde bir daha görülmüştür. Bu yüzden, ülkemizdeki birçok sözleşmede ve son Hidromek sözleşmesinde patronlar bize sefalet ücretlerini bu kadar rahat dayatmıştır.
Peki bu tablo karşısında ne yapmak gerekiyor? Tabi ki hiç yerine konmayı kabul etmemek gerekiyor. Üreten bizsek, biz zenginliği biz yaratıyor ve patron bu zenginliğin üstüne konuyorsa bu gidişe dur demeliyiz. Bizim kendi kendimizi savunmak dışında bir çaremiz yok. Bunun için ise bölümlerden, fabrikalardan öncü işçilerin yan yana gelmesi gerekiyor. Sendikadan bağımsız oluşturacağımız ve gizlice kuracağımız komitelerle Hidromek işçisinin ve bir bütün olarak işçi sınıfının kurtuluşu için ne yapacağımızı planlamalıyız. Bu buluşmayı gerçekleştirmek, bu birliği kurmak için Sincan İşçi Birliği ile görüşmek, derneğimizle et ve tırnak haline gelmek gerekiyor. Bu sorumluluk, insanca yaşamak ve çalışmak isteyen, emeğinin sömürülmesini kabul edemeyen tüm Hidromek işçilerinin sorumluluğundadır.”
Kızıl Bayrak / Ankara