AKP iktidarı 23 yıl boyunca eğitim sisteminde pek çok değişiklik yaptı. Adeta yapboza dönen eğitimde nitelik gün geçtikçe düştü. Örgün eğitimin yanı sıra çıraklık, mesleki eğitim alanlarında da dönüşüme her yıl bir yenisini eklediler. "Meslek lisesi memleket meselesi" diyen sermayedarların nitelikli, ucuz ve genç işçi ihtiyacını karşılamak için mesleki eğitime verdiği önemi artırdı. Yine sermayedarların "12 yıllık kesintisiz eğitim sistemi çok yanlış, ülkeye faydası yok!" çağrısına kulak vererek genç işçi potansiyelini hızla sömürü çarklarına almayı hedefledi. Paran kadar eğitim politikasıyla işçi-emekçi çocuklarını erken yaşlarda çalışmaya alıştırmak, yoğun çalışma içinde düşünmeyen, sorgulamayan sadece sermaye için üreten gençler yaratmayı planladılar.
Çıraklık eğitimini örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alarak yeni Mesleki Eğitim Merkezlerini (MESEM) kurdular. Nitelikli ve ucuz emek anlamına gelen MESEM'lerde 4 gün iş 1 gün kültür derslerini kapsayan çalışma modeli uygulanıyor. Bilişimden, denizciliğe, dokuma-tekstilden kimyaya, metalden mobilyaya kadar pek çok alanda MESEM'ler kuruldu. Şu an 600 binin üzerinde genç kapitalist sömürü çarkının içine atılmış durumda. 600 bin genç mesleki eğitim adı altında çalıştırılıyor. Asgari ücretin 3'te 1'ine denk gelen bir ücretle, sadece iş güvenliği kapsamında İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanan sigortayla.
Binlerce genç daha çocuk denecek yaşta, fabrikalarda, atölyelerde sözde eğitim adı altında çalışıyor. Sermayedarların iştahını kabartan projeyle çocuk işçilik meşrulaştırıldı. Zaten sadece kayıtlı 720 binin üzerinde çocuk işçi varken bir de üzerine MESEM'ler eklendi. Kayıt dışı çalışan çocukları da düşündüğümüzde 2 milyona yakın çocuk- genç erken yaşlarda hiç bir güvenceleri olmadan, denetimsiz alanlarda çalışıyor. Ustabaşının, patronun insafına bırakılıyor. Uzun saatler çalışıyor, yeterli dinlenme ve beslenme alamıyor. Her gün yaşanan iş cinayetlerinin yanına bir de MESEM'lerde yaşanan iş cinayetleri çocuk işçi cinayetleri ekleniyor.
Kapitalistler için ucuz, nitelikli ve ara eleman ihtiyacını karşılayan bu uygulama binlerce genç için kölelik anlamına geliyor. Eğitimden yoksun kalıyor, bedenlerinin kaldıramayacağı yükler altına giriyorlar. Gençliğe sömürü çarkları arasında ezilmekten başka şans bırakmıyorlar.
MESEM, çıraklık vb. uygulamalar iş öğretme bahanesiyle büyüyen emek sömürüsü demek. Mesleki eğitim adıyla geniş bir sömürü ağı olan uygulamayı durdurmak, tüm işçilerin birlikte sömürü düzenine karşı vereceği mücadeleyle olacak.
• Herkese bilimsel, nitelikli eğitim hakkı!
• MESEM, çıraklık eğitimi gibi uygulamalar kaldırılsın.
• Mesleki eğitim adı altında çocuk emeği sömürüsüne son verilsin.
• Çocuk bedenine, gelişimine uygun işlerde çalışması sağlansın.
• İş güvenliği önlemleri alınsın.
DEV TEKSTİL