13 Mayıs’tan bu yana sefalet dayatmalarına karşı greve çıkan Petrol-İş üyesi 2300 TPI işçisinin hakları Amerikan sermayesi tarafından gasp edilmek isteniyor.
Astım ve bel fıtığı riskiyle, tozun dumanın ve bin bir çeşit kimyasalın kaynadığı ağır çalışma koşullarında çalışan TPI işçileri insanca bir ücret ve insanca çalışma koşulları talebi ile greve çıkmıştı. 6 ayı aşkın süredir emeği, onuru ve geleceği için direnenleri ise bugün Amerikan sermayesinin alicengiz oyunları oynayıp iflas, şirket devri derken tazminatlarına kadar gaspı karşılıyor. Ancak nafile, direnen TPI işçileri bu haksızlığa ve hukuksuzluğa geçit vermemek için 11 Kasım’da ABD Büyükelçiliği’ne gidiyor!
6 aydır grev alanlarında, direnişlerde, kent meydanlarında örgütlediği eylem/mitinglerde sesini duyurmaya çalışan TPI işçileri hakkını bu sefer Amerikan sermayesinin elçiliği önünde arıyor. Emeklerini sömüren, taleplerini yok sayan, grevlerini karalamaya çalışan Amerikan sermayesine geçit vermemek için direniyorlar. Bizler de her devirde yolumuza ışık tutan sınıfımızın safında onların mücadelesini yükseltiyoruz! Biliyoruz ki, TPI işçilerinin kazanımı bütün bir işçi sınıfının dolayısı ile bizlerin de kazanımıdır. TPI sermayesinin ülkeye elini kolunu sallayarak gelip çaldıklarına karşı verdikleri mücadele bizim de mücadelemizdir. Şimdi zaman direnen sınıfın sesini kampüslerden yükseltme zamanıdır!
Direnen TPI işçileri yalnız değildir!
İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!“
Devrimci Gençlik Birliği