“TPI işçisi kenetlenmeli”

TPI Composites şirketinde iflas tartışmaları bir kez daha gündemde, PİB yaptığı çağrı ile “TPI işçisi kenetlenmeli, hakları ve gelecekleri için harekete geçmeli!” dedi.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 22 Eylül 2025
  • saat-icon
  • 14:30

Çok uluslu Amerika menşeli TPI Composites şirketinde bir kez daha iflas gündemde. Türkiye’deki fabrikaları İzmir Sasalı ve Menemen bölgesinde bulunan TPI Composites’te yaklaşık 2300 işçi dört ayı aşkın süredir grevde. Petrol-İş Sendikası’na üye işçiler sermayenin sefalet dayatmasına karşı greve başlamış, bir dizi eylem ve etkinlikle hem sesini duyurmuş hem de ülkenin toplam atmosferinde anlamlı bir direniş sergilemişti.

Grevin 70’li günlerinde TPI Composites’in iflas edeceği yönünde söylentiler başlamışken Amerika merkezli Chapter 11 başvurusu yaptığında kötü gidişat tescillenmişti. Geçtiğimiz günlerde ise TPI’n üretimin devamı için XCS Composites firmasına devredildiği açıklanmış, hukuki işlemler tamamlanmıştı. Ancak TPI Türkiye yönetimi tarafından iddia edilenlere göre, üretimin sürmesi için ana müşteri Nordex ile yapılan görüşmelerin olumsuz sonuçlanması nedeniyle iflas tartışması tekrar gündeme geldi. Grevdeki işçilerin şirket bazında yaşanan belirsizliğe, TPI yönetiminin işçiyi hiçe sayan tutumlarına ve olası hak gaspına karşı tepkileri büyüyor. İşçilerin tepkilerini yarın grev alanında ve Konak’ta Petrol-İş şubesi önünde toplanarak göstereceği bekleniyor. Son gelinen durum üzerine Petrokimya İşçileri Birliği sosyal medya hesaplarından açıklamalar yayınladı ve bunlar şu şekilde:

“TPI işçisi kenetlenmeli, hakları ve gelecekleri için harekete geçmeli!

Dostlar TPI yönetimi bir kez daha süreci kaosa sürüklüyor. Daha iki gün önce üretimin başlayacağı üzerine bilgilendirme yapanlar bugün çıkıp “yapacak birşey yok” diyorlar. Grevdeki 2300’den fazla işçiyi aylardır belirsizlikle yoruyorlar. Yine benzer bir dönemeçe girildi. Nordex firmasının ikna edilemediği öne sürülerek üretimin yapılmayacağı, iflasa gidileceği söyleniyor. Grevin başında ikide bir işçiye bilgilendirme yapanlar son aylarda sendikaya bilgi verme zahmetine bile girmiyorlar. Gelişmeler Gökhan Serdar’ın beyaz yakalılarla yaptığı toplantılardan öğreniliyor… Belki bir yıldır bilinen bir süreç işçiden gizlenerek bu noktaya getirilmişken, kimse beceriksizliğini işçinin grevine bağlamaya kalkmasın. Madem üretimin devam etmesi bir koşuldu, işçinin talepleri karşılansaydı. Gökhan Serdar gibilerin algı oyunlarına düşmeyelim. Elbet bu sürecin değerlendirmesi yapılacak ancak şimdi yapmamız gereken geçmişe dönük tartışmalarla suç ve suçlu aramak değil, kenetlenip yol yöntem bularak haklarımızı korumaktır.”

PİB’in TPI işçilerine bir diğer çağrısı şu şekilde:

“Sendikayı yok sayıyor, TPI işçisini hafife alıyorlar!

Doğrudur! Çünkü TPI işçisi henüz tepkisini, mücadelesini yeterince ortaya koymadı. Bunun önemli bir nedeni de son aşamada sendika şubesi ve işçi temsilcilerinin sürece önderlik edememesidir. İç çekişmeler artık bir kenara bırakılmalı, işçinin haklarını alması, grevin akıbeti, en önemlisi işçilerin birliğinin koruması sağlanmalı. Çünkü tek başına kimse kazanamaz. Ne yapacaksak birlikte yapmalıyız. Her bir işçi arkadaşımız ayrıştırıcı söylemleri derinleştirmekten özellikle kaçınmalı. Taraf olunacaksa mücadeleden taraf olduğunu ortaya koymalı.

Dostlar, hızlıca grev alanında üye toplantısı alalım. Bu süreçte neler yapılabilir, olası hak gaspları nasıl önlenebilir tartışalım. Tpi işçisinin karşısında kim olduğu, yeni ya da eski yönetim, iflas ya da değil farketmez. Ekseni işçinin haklarını kazanması olan bir hat koymalıyız. Bunun için mücadele yol ve yöntemleri tartışmalıyız. İflas tartışmaları başladığından bu yana yaptığımız önerilerin güncelliği nedeniyle bir kez daha tekrarlıyoruz:

-TPI işçisi hakları için mücadele edeceğini kamuoyuna açık şekilde ilan etmeli.

-Sermaye sınıfına göre eğilip bükülen yasalar bir kenara, iflas durumunda dahi işçilerin tüm haklarının verilmesi ana talebimiz olmalı.

-Daha ses getirici eylemlerle işçilerin hak mücadelesi tüm ülke kamuoyunda gündeme getirilmeli.

-ABD konsolosluğu önünde açıklama yapılarak esas sorumlu TPI’dan hak talep edilmeli.

-Çalışma Bakanlığı önünde eylem yapılarak, aileleriyle birlikte 6000’den fazla insanın etkilendiği bu süreçte devreye girmesi, işçilerin alacaklarını öne çekmesi istenmeli.”

Dostlar, önümüzde iki seçenek var:

Ya sessizlik ve belirsizlik içerisinde haklarımızdan vazgeçeceğiz ya da mücadele edip haklarımızı gasp ettirmeyeceğiz.”

PİB TPI işçilerine seslendi ve şunları dedi:

“Petrokimya İşçileri Birliğinden TPI işçilerine notlar:

İşçi arkadaşlar, gelinen yerde iflas tartışmasında başa dönülmüş bulunuyor. Bu defa Xcs firması üzerinden belirsizlik yaşanıyor. Kendi aramızda ya da gruplarda hem hukuki durumlar hem de ne yapılmalı tartışılıyor. Bu noktada bir dizi uyarılarda bulunma ihtiyacı duyuyoruz.

-Olası hak gaspına karşı tepkileri ortaklaştırmak zorundayız, bizler işçi sınıfına mensubuz, tek tek değil birleşik halde güçlüyüz. Bu nedenle yarın ya da daha sonra yapılacak toplanma tartışmaları tek bir yerde bağlanmalıdır. İlk günden eyleme değil, toplanıp tartışmaya ihtiyaç vardır.

-Bu sürecin sonunda her aşama için değerlendirme yapılmalı ancak şimdi geriye dönük ayrıştırıcı, hayırcı-evetçi ya da başka konular üzerinden iç çekişmeye su taşıyan tartışmalardan özellikle bu süreçte kaçınılmalı. İşçilerin birliğini bozacak tarzda davranışlardan uzak durulmalı, yapıldığında herkes müdahale etmeli.

-Kimse şahsi hesaplarını, kişisel hedeflerini dün olduğu gibi bugün de mücadelenin önüne geçirmeye kalkmasın. Unutmayalım tüm bu haksızlığı bize yaşatan Tpi sermayesidir, esas hedefimizi şaşırmayalım. Bunun dışındaki iç sorunlarımızı sermayeye karşı mücadele ederken çözmeye çalışmalıyız.

-Tpi ve Xcs işçiyi belirsizliğe sürüklüyor. Daha fazla beklemenin yararı yok, artık kartlar açık oynanmalı. Şirketlerin itibar sorunu onları ilgilendirir, yaşanan her sorun kamuoyu ile paylaşılmalı. Mücadele edileceği kararlaştırıldığı gibi tüm İzmir emekçisinden, emek örgütlerinden, sendikalardan, siyasi partilerden destek istenmeli.

-Amerikan Konsolosluğu, Çalışma Bakanlığı, Valilik önünde açıklama, yürüyüş, fabrika işgali gibi bir dizi eylem yöntemi tartışılıyor. Hepsi tek tek değerlendirilmeli, belki hepsi yapılmalı, gerekirse bir eylem takvimi oluşturulmalı. Ancak önemli olan karar almak değil, uygulamaktır. Alınan her karar uygulanmalı, takip edilmeli, denetlenmeli.

-Hazırlıksız eylemler kolay dağılmakla karşı karşıyadır. Bunun yerine üye toplantısıyla herkesin katılımcı olduğu ama birbirini iknaya dayalı, işçi demokrasisiyle kararlar alınmalı. Karar altına alınan herşeyin yürütmesi olmalı. Yani t1 ve t2’den olmak üzere her holden bir ya da iki kişinin temsiliyetine dayalı bir eylem komitesi seçilmeli.

-Sendika şubesi henüz bir açıklama gerçekleştirmiş değil. Sendika yönetimi ve temsilcilerin dahil olduğu bir toplantı yapılarak tartışmalar bağlanmalı, mücadele yol yöntemleri belirlenmeli. Başta Petrol İş olmak üzere Türk İş konfederasyonu işçilerin talep ve mücadelesini amasız fakatsız desteklemeli.

-Ani çıkışlar sonuç getirmez, planlı ve kararlı olunmalı. Ne yaptığını bilen tarzda ilerlenmeli.

-İşçi sınıfının suyu çıkana kadar ezildiği bu düzende hak için kolay bir yol yok. Yasalar açıkça sermaye sınıfından yana. Ama gerekirse hatırlatacağız; hiç bir yasa aileleriyle birlikte 8000’e yakın emekçi insanın yaşadığı haksızlıktan üstün değildir. Tpi işçisi eğer kazanmak istiyorsa yeri geldiğinde bedel ödemeyi göze almalı, yaptığı eylemlerde tereddüt göstermemeli.”

Kızıl Bayrak / İzmir