İzmir Gemi Söküm Koordinasyonu Grubu düzenlediği basın toplantısında Avrupa Komisyonu'nu Gemi Geri Dönüşüm Tüzüğünün 23. maddesi uyarınca, Aliağa’daki gemi geri dönüşüm tesislerinin AB onayını iptal etmeye çağırdı.
Avrupa Komisyonu’na yazılan Açık Mektubun paylaşıldığı açıklamada Avrupa Komisyonu’nun, bir AB ülkesinde asla kabul edilmeyecek uygulamaları Aliağa’da onayladığı belirtildi. Tehlikeli atık yönetimi, güvensiz çalışma koşulları ve sektörün yönetimiyle ilgili ihlallerin yıllardır sabit olduğu vurgulandı. Türkiye’deki gemi geri dönüşüm sektörünün AB Gemi Geri Dönüşüm Tüzüğüne uyumsuzluğu ile ilgili sorunlar aktarıldı.
Açıklamanın devamında şunlar söylendi:
“AB sertifikaları, AB Gemi Geri Dönüşüm Tüzüğüne uymayan Aliağa’daki tesisleri meşrulaştırmaktadır. Bu, devam eden ihlallere rağmen, devletler de dahil olmak üzere, gemi sahiplerinin gemilerini Aliağa’ya göndermesini mümkün kılmaktadır.
Dahası, Avrupa Komisyonu’nun Hindistan’daki kumsal söküm yöntemiyle çalışan tesislerden gelen başvuruları değerlendirmesi büyük bir endişe kaynağıdır. Kumsalda söküm, gemi sökümünün en vahşi ve yıkıcı yöntemidir.
AB’de ne baştankara ne de kumsalda söküm yöntemi kabul edilmemektedir. Çünkü bu yöntemler kontaminasyonun önlenmesini imkansız kılmakta ve çevreye telafisi mümkün olmayan zararlar vermektedir.
Çifte standartlara karşıyız ve Avrupa Komisyonunu AB’de yasak olan uygulamalarla Aliağa ve Hindistan’ı meşrulaştırmamaya çağırıyoruz.”
Avrupa Komisyonu'ndan talepler şu şekilde sıralandı:
*Aliağa'daki tesisler için tüm AB onaylarını derhal iptal edin.
*AB Gemi Geri Dönüşüm Tüzüğü kapsamındaki onay prosedürlerini gözden geçirin ve güncelleyin.
Standartları, kuru havuz gibi endüstriyel platformlar kullanılarak tam koruma sağlayan yöntemleri kabul edecek şekilde yükseltin.
*Türkiye’deki yetkililerle ve sivil toplumla iş birliği yaparak, sızıntıların tam kontrolünü sağlayacak altyapı yatırımları da dahil olmak üzere, güvenli, sağlıklı ve çevreye zarar vermeyen gemi geri dönüşüm uygulamalarının hayata geçirilmesini sağlayın.
Mektup şu sözlerle son buldu:
“Kıyı ekosistemlerinin benzersiz ve yeri doldurulamaz olduğunu vurguluyoruz. Kirliliğin sınırı yoktur ve insan hakları evrenseldir. Hepimizin zararları önleme konusunda ortak bir sorumluluğu vardır. AB, Türkiye’deki mevcut gemi geri dönüşüm uygulamalarını meşrulaştırarak, belgelenmiş ihlallere gözlerini yumuyor, toksik mirasını yönetemeyen bölgelere aktarıyor ve gemi geri dönüşüm sektörünü gerçek anlamda sürdürülebilir uygulamalara dönüştürme rolünü yok sayıyor. Avrupa Komisyonu’na destek sağlamaya hazır olduğumuzu teyit ediyor ve gerekli adımları daha ayrıntılı görüşmek için bir toplantı talep ediyoruz.”
Basın toplantısında Ege İşçi Birliği adına söz alan Yücel Memiş, gemi söküm işçilerinin örgütlenmesinin önemine değindi.
İmzacı Kuruluşlar:
"Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-SEN), Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), Ege İşçi Birliği, Ege Kent Konseyleri Birliği, Foça Çevre Platformu (FOÇEP), Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu, Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiye, Depo ve Antrepoculuk İşçileri Sendikası (LİMTERİŞ), Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER), İbrahim Doğangül – Aliağa Belediyesi Meclis Üyesi, İzmir Kent Konseyi, İzmir Tabip Odası, İzmir Yaşam Alanları, Konak Kent Konseyi, Polen Ekoloji Kolektifi, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Türk Tabipleri Birliği, Türk Toraks Derneği"
Kızıl Bayrak / İzmir