25 Kasım kapsamında fabrikalarda Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ile ilgili ses yükseltildi. Kadın işçiler kadına yönelik şiddete karşı tepki gösterdi.

DİSK'li kadınlardan 25 Kasım eylemleri

DİSK’li kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla İstanbul ve İzmir’de eylem yaptı. Açıklamalarda, DİSK’e bağlı sendikaların imzaladığı toplu iş sözleşmelerindeki (TİS) kazanımlar şöyle sıralandı:

“Şiddete Karşı Koruma: İşyerinde şiddet ve tacize karşı psikolojik destek, idari yaptırım ve tazminatsız fesih hükümleri.

“Şiddet Failine Yaptırım: Eşine şiddet uygulayan erkek işçiye yönelik mali yaptırımlar ve disiplin cezaları.

Kadın İşçiye Güvence: Şiddet, taciz ve mobbing vakalarında gizlilik, koruma ve ücretli izin hakkı.

Kadın Denetimi: İşyerinde şiddet ve taciz kurullarının kadınlar tarafından işletilmesi ve denetlenmesi.

Cinsiyet Eşitliği: Çalışma süresinden sayılan toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri ve risk değerlendirmelerine cinsiyet eşitsizliğinin dahil edilmesi.

Kota ve İstihdam: İşe alımlarda kadın kotası ve kadın istihdamının en az yüzde 30’a çıkarılması hedefi.”

Kadına yönelik şiddetin toplumsal bir sorun olduğu ve çözümünün örgütlü mücadeleden geçtiği vurgulanan açıklamada, 25 Kasım talepleri şöyle sıralandı:

“İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Yasa etkin bir biçimde uygulanmalıdır.

ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi Türkiye Hükümeti tarafından derhal onaylanmalıdır.

Kadın cinayetlerinde ve şiddet davalarında "iyi hal" ve "tahrik" indirimlerine son verilmelidir.

Esnek çalışma yerine kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır.

Kreş ve bakım hizmetleri, herkesin ücretsiz yararlanabileceği bir kamu hizmeti olarak sunulmalıdır.

Çalışan ebeveynlere dönüşümlü ve eşit ücretli izin hakkı tanınmalıdır.”

Tekstil, metal ve petrokimya işçilerinden 25 Kasım

TEKSİF Sendikası üyelerinin olduğu fabrikalarda işçiler dövizlerle taleplerini dile getirdi. 

Kayseri’de Ortaanadolu Tekstil’de, İstanbul’da Altınyıldız, Ismaco Tekstil, Tanrıverdi Tekstil, Vakko Tekstil, Akın Tekstil, Delta Alfa Çorap ve İnter Tekstil’de, Kocaeli’de Kordsa’da, İzmir Yatsan Yatak’da, Bursa’da Almaxtex, Sönmez Tekstil, Bestelast Tekstil, İSKO ve Polyteks Tekstil’de, Edirne’de Kartaltepe, Murat Yapı Tekstil, Zorluteks Tekstil, Erak Giyim Sanayi, Kasar ve Dual Tekstil, Embosan Empirme, Çorlu’da Can Tekstil, Eren Perakende, Penti Çorap, Devanlay Eren Tekstil, Devanlay Eren Tekstil Konfeksiyon’da, Çerkezköy’de Temtaş A.Ş. ve Yünsa A.Ş.’de, Aydın’da Söktaş A.Ş. ve Isparta Mensucat’ta kadına yönelik şiddete karşı dövizler taşındı.

Petrol-İş Sendikası’na üye fabrikalarda basın açıklaması yapıldı. Gebze’de Steep Tr Plastik’te, Alpla Plastik’te açıklama okundu. Petrol-İş Sendikası adına yapılan açıklamada şunlar denildi:

“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele günü vesilesiyle Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 190 Sayılı “Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Önlenmesi” sözleşmesinin imzalanması çağrımızı tekrarlıyoruz. ILO’nun 190 Sayılı Sözleşmesi imzalansın, Çalışma yaşamında şiddet ve taciz son bulsun!”

Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye olan fabrikalarda işçiler yaptıkları açıklama ile “evde, işte, sokakta: şiddete, tacize, eşitsizliğe, sömürüye karşı ses yükselt!” dedi. 

Renta Grup Yıkayıcı ve Pişirici Fabrikasında, HMS Makine, Gates Mobility, İzmir’de Johnson Electric, Polkimya ve Polmar,  Gebze’de Legrand, Hitachi Dilovası, Kar Plastik, Manisa Polidoro, Schneider Electric, Tor Demir, Kartesis fabrikalarında bildiriler okundu.

Metal işçileri taleplerini şu şekilde açıkladı:

“Çalışma yaşamında şiddet ve tacizi ortadan kaldırmayı hedefleyen ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi onaylanmalı.

İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Kanun etkin şekilde uygulanmalı.

Tüm işyerlerinde kadına yönelik şiddet ve tacize karşı önleyici politikalar ve prosedürler oluşturulmalı; farkındalık çalışmaları ve eğitimler yapılmalı.

Ev içi şiddete maruz bırakılan kadın işçiler için ücretli izin de dahil olmak üzere gerekli destek mekanizmaları oluşturulmalı. 

Kadına yönelik her türlü ayrımcılık sonlandırılmalı, eşitlik politikaları hayata geçirilmeli, cinsiyetçi iş bölümüne son verilmeli.

İstihdamda olmayan, şiddet ve tacize maruz bırakılan kadınların istihdama girişi için destek mekanizmaları oluşturulmalı.

Kadının üzerinden bakım yükünü alacak sosyal politikalar hayata geçirilmeli, ücretsiz kreş ve yaşlı bakımevleri yaygınlaştırılmalı. Ebeveyn izni ve kreş uygulaması erkek işçileri de kapsamalı.

Karanlık ara sokak kalmasın! Yürüdüğümüz, işten eve döndüğümüz, gezdiğimiz bütün sokaklar daha iyi aydınlatılmalı.

Kadınlar için akşam saatlerinden sabaha kadar ücretsiz kamu ulaşımı sağlanmalı.

Medeni Kanun’dan doğan haklarımıza, nafaka hakkımıza dokunulmamalı! Boşanmalar değil, şiddet ve taciz durdurulmalı.

Kadın cinayetlerinde “iyi hâl” ve “tahrik” indirimlerinin cinsiyetçi uygulamalarına son verilmeli.

Medyada şiddet ve tacizi meşrulaştıran, normalleştiren dil terk edilmeli.

Sendikalar ile tüm demokratik emek ve meslek örgütleri, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine karşı mücadeleyi politikalarının parçası haline getirmeli.

Devlet, şiddet ve tacizle mücadele ile kadınların güçlendirilmesi için bütçe ayırmalı.”