25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken kadınlar alanlarda seslerini yükseltmeye devam ediyor.
Sultangazi Kadın Dayanışması dün (22 Kasım) "Şiddetin karşısında eşitlik ve özgürlük için bir aradayız" şiarıyla Gazi Cemevi’nden Gazi parkına yürüyüş gerçekleştirdi.
Burada gerçekleşen oturma eyleminde konuşan Gültan Kışanak, "Kadın cinayetleri ve kadın katliamları örgütlü bir kötülüktür. Bu örgütlü kötülüğe karşı ancak örgütlü mücadele ile karşı koyabilir ve mücadele edebiliriz" sözlerini söyledi.
Mersin'de 25 Kasım kapsamında TJA, DEM Parti Kadın Meclisi ve DEM Parti Genç Kadın Meclisi tarafından yaşam zinciri eylemi gerçekleştirildi. Özgecan Aslan Meydanı'nda gerçekleşen eylemde şunlar denildi:
"Kadın yaşam zinciri bizim mücadele bağımızdır; şiddet düzenini kırmanın en güçlü yolu yaşam zinciridir" diyen Şehriban Şeker, 2025’in "Aile Yılı" ilan edilmesinin kadınların özgürlüğünü hedef aldığını açıkça gösterdiğini belirtti. Kadınların birey olarak değil aileye hapsedilen yükümlüler olarak görüldüğünü vurgulayan Şeker, 25 Kasım’ın yalnızca protesto değil dayanışmayı ve özsavunmayı güçlendirme günü olduğunu belirterek, "Biz kadınlar kaybedilen ve katledilen tüm kadınların sesi olmaya devam edeceğiz. Yaşamı savunuyoruz, özgürlüğümüz için direniyoruz, birbirimizden güç alıyoruz"
“Kadınların ölümü şüpheli, iktidarın ihmali kesin”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu bugün (23 Kasım) pek çok yerde 25 Kasım eylemleri yaptı. “Kadınların ölümü şüpheli, iktidarın ihmali kesin” denilen eylemler İstanbul, Ankara, Adana, Eskişehir, Kayseri ve Samsun’da yapıldı.
İstanbul’da Süreyya Operası önünde, Ankara’da Kolej Metro çıkışından Sakarya Caddesi’ne kadar yürüyüş yapıldı. Kayseri’de “Şiddete geçit, özgürlükten taviz yok” denildi. Yapılan eylemlerde şunlar denildi:
“Siyasi iktidar ve kurumları bu şüpheli kadın ölümlerini aydınlatmak için hiçbir adım atmadı. Bir yıla aşkındır Rojin Kabaiş cinayetinin aydınlatılmasını istiyoruz. Ancak iktidar ve kurumları, delilleri karartmak ile meşguldü. Rojin’in ölümünü intihar olarak yansıtmak ile meşguldü”