Millî Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve 1-3 Aralık arasında gerçekleştirilecek “Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi” İstanbul’da toplandı.
Üç gün sürecek zirvede kapitalistler, sermaye örgütlerini temsilen tam kadro katıldı. Sanayi Odaları başkanlarından MÜSİAD temsilcilerine, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı’ndan Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği temsilcilerine kadar herkes orada bulundu. Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin konuşma yaptı ve zirveyi "eğitim sistemi ile üretim hayatı arasındaki ilişkiyi güçlendirecek kalıcı bir iş birliği zemini" olarak tanımladı. Tekin şunları dedi:
“2024-2025 eğitim öğretim yılı itibarıyla toplam 3 bin 954 okulumuz, bu okullarda okuyan 1 milyon 536 bin 242 öğrencimiz var. Bu öğrencilerimiz dışında 408 meslek eğitim merkezimizde 420 bin öğrencimiz var. Totalde baktığımızda, mesleki ve teknik eğitimde zorunlu eğitim çağındaki öğrencilerimizin toplam ortaöğretim öğrencilerine oranı yaklaşık yüzde 40.”
Tekin konuşması boyunca başarı hikayesi anlattı ve çocuk emeği sömürüsünün gerçek kısmına hiç değinmedi. Rakamların havada uçuştuğu konuşmada Tekin, İSİG Meclisi’nin verilerine göre bu yılın başından bu yana 85 çocuk işçi ölümünden bahsetmedi. Öldürülen çocukların bazıları MESEMler kapsamında çalışırken öldürüldü.
Tekin konuşmasının devamında öğrencilere asgari ücretin yüzde 30'unun verilmesini kendi başarıları olarak sundu. Çocuk emeğinin ucuz iş gücü olarak görülmesinin bir verisi olarak sunulabilecek bu konuşma saray rejiminin eğitim bakanı tarafından bir başarı hikayesi olarak anlatıldı.
Mesleki eğitim alanında yapılacak değişikliklerin sermaye örgütleri ile birlikte konuşulacağı zirvenin ilk gününden yansıyanlar Tekin’in konuşması sınırında oldu. Saray rejiminin “Türkiye Yüzyılı”nda çocuk emeği sömürüsünde icraatları TÜSİAD’ın 99’da hazırladığı "Türkiye'de Mesleki ve Teknik Eğitimin Yeniden Yapılandırılması" başlıklı raporunun devamı niteliğindedir. Dinci-faşist iktidar başa geçtiği andan bu yana eğitimi kendi ideolojisi çerçevesinde şekillendirmek için sayısız politikayı hayata geçirdi. Eğitim içerik bakımından gerici ve niteliksiz hale getirilirken, aynı anda sermaye sınıfının ihtiyaçlarına göre de şekillendirildi.
Şimdi yapılan zirve ile mesleki eğitim alanının sermayenin ihtiyaçları tarafından güncellenmesi anlamına gelecek. Bu da “Türkiye Yüzyılı”nda çocuk emeği sömürüsü artarak devam edeceği anlamına gelmektedir.