Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri 1 Eylül Dünya Barış Günü gündemli eylem düzenledi.
Emek ve Demokrasi Güçleri bileşenleri 18.30’da Kolej Metro durağında buluştular. “Barış hemen şimdi” şiarı ile başlayan eylem için Sakarya Meydanı’na yürüyüş başladı.
Sloganlarla yapılan yürüyüşün ardından Sakarya Caddesi’ne gelindiğinde Ankara Kadın Platformu adına konuşma yapıldı. Kadın Platformu adına yapılan konuşmada şunlar söylendi:
“Kadınlar ve çocuklar katledilmeye devam ederken Gazze’de halk hayatta kalma mücadelesi veriyor. ABD’den aldığı destek ile Gazze’yi işgal eden İsrail’e karşı Erdoğan, Ortadoğu’da daha fazla kan görmek istemediklerini söylerken lojistik, ekonomik ve siyasi destek vermeye devam etmektedir. Biz bu ikiyüzlü tutumu iyi biliyoruz. Aile yılı altında kadını yok sayan politikaları üzerinden iktidarın politikalarını iyi biliyoruz.”
Ardından Emek ve Demokrasi Güçleri bileşeni adına basın metni okundu. Metnin girişinde müzakere sürecinden bahsedilerek hak ihlallerinin son bulacağı, barış, demokrasi ve özgürlük taleplerinin yerine getirileceği ve cezaevlerinde hak ihlallerinin son bulacağına yönelik umut belirtildi.
Suriye’deki savaşa değinilen açıklamanın devamında ABD emperyalizminin bölgedeki rolüne değinilmezken savaştan IŞİD ve El Kaide ve bunun artıklarından meydana gelen HTŞ ve “iktidar politikaları” sorumlu tutuldu.
Açıklamanın devamında barışın toplumun ezilen bütün kesimleri için gerekli olduğu belirtilerek şunlar ifade edildi:
“Türkiye’de barışın önündeki en büyük engel, Kürt sorunundaki inkâr ve baskı politikalarıdır. Türkiye’nin barışı, Kürt halkıyla barışmaktan geçer. Kadınların özgürlüğü, gençlerin geleceği, işçilerin hakları ve doğanın korunması olmadan onurlu bir barış kurulamaz. LGBTİ+’ların, bu coğrafyada ağır kıyımlara uğratılmış Aleviler başta olmak üzere, dışlanmış ve ötelenmiş farklı kimliklerin ve inançların, KHK’lıların, yaşam standartları sürekli gerileyen emeklilerin, emekçilerin maruz kaldığı saldırılar son bulmadıkça barış, gerçek anlamda bir toplumsal değer haline gelemez.”
Cezaevlerindeki hak ihlalleri, doğanın talanı, sokak hayvanlarına yönelik katliam politikalarının da işlendiği açıklama şu sözlerle bitirildi:
“Kürt Sorununa çözüm konuşulurken, mecliste kurulan komisyon bu konuda adımlar atarken, Kürtçeye konan engellerin sürdürülmesi, anadilin ve anadilde eğitim ve ifade hakkının tartışılmaz en temel hak olduğunu, anadil önündeki engeller kaldırılmadan yol alınamayacağını da bir kez daha hatırlatalım.”
Ortak menin ardından Çevre Platformu adına bir konuşma yapıldı.
Son konuşmayı Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk gerçekleştirdi. Çelenk konuşmasında “ezilen kesimlerin savaşı bugüne damgasını vuruyor. Bu çatışma ortamını ortadan kaldırmalıyız. Barış yukarıdan aşağı inşa edilemez. Biz bunu alttan mümkün kılmalıyız” dedi.
Eylemde “Suruç için adalet herkes için adalet”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Bıji berxwedana zindana”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Jin jiyan azadi”, “Dünyaya barış işçilerle gelecek” sloganları atıldı.
Kızıl Bayrak / Ankara
