AKP iktidarının bir süredir hazırlıklarını yaptığı 11. Yargı Paketi taslağı dün (27 Kasım) Meclis’in gündemine geldi.

Yargı Paketi taslağını açıklayan AKP Grup Başkanvekili Abdullah Güler, “caydırıcılığın sağlanmasını ve beraberinde yargıya güven ve memnuniyetin yükseltilmesini” hedeflediklerini iddia etti.

Yargı paketi ile ilgili Güler’in ifade ettikleri ise şöyle:

“Teklifte suç işlenmemesinin önlenmesi, caydarıcılığın sağlanmasının, dolandırıcılık ve trafik düzenini bozan eylemlerle daha etkin mücadele edilmesi, kişilerin trafikteki can ve mal güvenliğinin sağlanmasıyla toplumsal huzurun güçlendirilmesi ve infaz sisteminin de bazı değişikliklere dair teklifimizi hazırlamış bulunuyoruz.”

11. Yargı paketinin başlıklarına baktığımızda;

- Örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olmak suçlarında hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının artırılması, TCK'nın 220. maddesinde çocukların araç olarak kullanılması halinde örgüt yöneticilerine verilecek cezanın bir kat oranında artırılması,

-Meskun mahalde silahla ateş etmenin suçunun, trafikte yol kesmenin, bilişim suçlarının cezalarının artırılması,

-Akıl hastalarının cezalarını ceza infaz kurumunda infaz etmeleri,

-GSS borçlarının tahsilinden vazgeçilmesi,

- Patronlara sağlanan kolaylıkla “İşten çıkarma cezasının, uygulanmasından beş yıl geçtikten sonra disiplin kuruluna başvurularak sicilden silinebilmesine” imkan sağlanması,

-“Covid 19 düzenlemesi” olarak bilinen, adli tutuklularının 3 yıl daha erken denetimli serbestliğe geçişinin kapsamının genişletilmesi. Böylelikle cezaevlerinden 55 bin civarında insan tahliye olacak.

“Suç” oranlarının artmasının ardındaki ekonomik ve sosyal sorunları görmeyen AKP iktidarı çözümü yine cezaları artırmakta buluyor. Bir yandan cezalar “artırılıyor”, öbür yandan adli tutuklular arka kapıdan “serbest bırakılıyor”.