Hacettepe Üniversitesi’nde dün (27 Ekim) faşistler öğrencilere saldırdı. Saldırıda yaralanan öğrenciler ve destek olmak isteyen 44 öğrenci Bilkent Şehir Hastanesi’nde gözaltına alındı. 

İstanbul’da ve İzmir’de dün saldırılara karşı eylemler yapılırken bugün (28 Ekim) İstanbul Üniversitesi önünde yapılacak basın açıklamasına çağrı yapıldı.

Üniversite içerisinde yaşanan faşist saldırılara dair Hacettepe DGB Meclisi açıklama yayınladı. DGB’nin sosyal medya hesaplarında yer alan paylaşım şu şekilde:

"Hacettepe DGB Meclisi olarak çağrımızdır: 

Bu faşist ablukayı yıkacak tek güç, birlikte, omuz omuza verdiğimiz örgütlü mücadeledir. Gelin, birleşik mücadeleyi ve örgütlü direnişi büyüterek faşizme geçit yok diyelim!" Hacettepe Ülkücü Teşkilat'nın "Reis değişimi ve bayrak devir-teslim töreni"ne izin vermeyeceğimizi ifade eden öğrenciler olarak, yemekhane meydanında buluşup bu teşkilatın kimlere hizmet ettiğini ve nasıl bir çete olduğunu teşhir eden bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Basın açıklamamız sürerken, sözde güvenliğimiz için yüzlerce polis ve onlarca özel güvenlik bizleri çevrelerken; eli kanlı çete üyeleri sabah okula kimlik kontrolü olmadan, ellerinde palalarla girdi. Öğle saatlerinde ise bu faşist çeteler, okuldaki "Nacho" adlı işletmeden sıra arkadaşlarımıza saldırdı, tehditler savurdu. Mekânın çatısından öğrencilerin üzerine soda şişesi, cam, sandalye, tuğla— ellerine ne geçtiyse fırlattılar. Yüzlerini maskelerle kapatmış, ellerinde palalarla bizleri tehdit eden faşist çeteler tüm bunları yaparken, her fırsatta bizlerin can güvenliğinden bahsedip önümüze barikat yığanlar izlemekten öteye geçmedi. Bir arkadaşımızın kafasını palayla yaran faşist, özel güvenlik tarafından adeta sırtı sıvazlanarak gözaltına alınırken, arkadaşlarımız ise polisler tarafından işkenceyle gözaltına alındı. Bilkent Şehir Hastanesi'nde yaralı arkadaşlarımıza destek olmaya gidenler de polis ablukasına alınıp gözaltına alındı.

ARKADAŞLARIMIZ HÂLÂ GÖZALTINDA!

Tüm bu yaşananlara istinaden soruyoruz: Madem bu faşistler eli kanlı çeteler değil, neden ellerinde palalarla arkadaşlarımızı yaralıyorlar? Madem güvenlik ve polis bizlerin güvenliği için var, bugün tüm bunlar yaşanırken neden göz yumdular?

Cevap açık: Öğrenciler haklarına, özgürlüğüne, geleceğine sahip çıktığında onları bastırmak için devreye sokulan bu çeteler, devletin desteklediği ve kampüslerimize yerleştirdiği maşalardır. Bu yüzden barikatlar onların önüne değil, bizim önümüze konmaktadır.

Hacettepe DGB Meclisi olarak çağrımızdır: Bu barikatlanı yıkacak tek güç, birlikte, omuz

omuza verdiğimiz örgütlü mücadeledir. Gelin, birleşik mücadeleyi ve örgütlü direniși

büyüterek faşizme geçit yok diyelim”