Faşist saldırılara ve zorbalığa karşı;

Birleşik mücadele, örgütlü direniş!

Kayyım düzeninin üniversiteler üzerindeki baskı ve zorbalığına karşı durmanın yolu ise tüm bu sorunlar karşısında taleplerimiz ekseninde birleşik mücadeleyi yükseltmekten, örgütlü direnişi güçlendirmekten geçmektedir.

  • Haber
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 15 Kasım 2025
  • saat-icon
  • 08:00

AKP iktidarı 19 Mart sonrasında gençlik isyanının rövanşını almak için üniversitelere dönük saldırılarını arttırdı. Bunu yaparken üniversite içerisindeki ilerici dinamikleri ezme hedefiyle hareket etmektedir. Saldırı bütün olarak gelişme potansiyeli olan gençlik hareketine yöneliktir.

Saray rejiminin kulüp, topluluk vb. üniversite faaliyetlerine yönelik saldırılarının artması tesadüf değil. YTÜ’de 11 topluluk ve kulüp kapatıldı, Ege Üniversitesi’nde stantlara saldırıldı, Dokuz Eylül’de topluluk tanıtımları engellendi, Uludağ Üniversitesi’nde ise topluluklara yasak getirildi...

Soruşturma terörü ise giderek yaygınlaşıyor. Pek çok üniversitede 19 Mart eylemlerine katılanlar hedef alınsa da, bazı üniversitelerde geçen dönem gerçekleştirilen farklı eylemler soruşturmalara konu edildi.

İstanbul’da üniversitelerde ilan edilen OHAL’in yanı sıra polis ve ÖGB eliyle yaratılan korku atmosferi, saray rejiminin üniversitelere dönük ablukasının bir başka ayağını oluşturmaktadır.

Bu aynı süreçte karşımıza faşist çeteler de çıkarıldı. İTÜ ve YTÜ’de yaşanan faşist saldırılar, Ege Üniversitesi’nde faşistlerin saldırılara katılması, Dokuz Eylül’de gerici-faşist yapıların stant açma girişimleri, Ankara Üniversitesi DTCF’de ve Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde devreye sokulan provokatif faşist saldırılar peşi sıra yaşandı. Planlı ve provokotif faşist saldırıların gençlik mücadelesinin gelişimini engelleme hedefiyle devreye sokulduğu ise açık. Faşist saldırılar, haklarımıza, geleceğimize ve özgürlüğümüze dönük yapılmaktadır.

19 Mart’ta yıktığımız barikatlar, OHAL yönetmelikleri, faşist saldırılar ve soruşturmalar eliyle karşımıza yeniden dikilmek isteniyor. 

Tüm bu saldırılar olurken üniversitelerde eğitim giderek niteliksiz hale gelmektedir. Ulaşım, barınma ve beslenme sorunlarımız artmakta, yurtlarda ve üniversitelerde arkadaşlarımız ya iş cinayetlerinde, kadın cinayetlerinde öldürülmekte ya da “intihara” sürüklenmektedir. Boğaziçi Üniversitesi’nde ve Erciyes Üniversitesi’nde yaşanan kadın cinayetleri üniversitelerde yaşanan sorunlardan bağımsız değildir.

Kayyım düzeninin üniversiteler üzerindeki baskı ve zorbalığına karşı durmanın yolu ise tüm bu sorunlar karşısında taleplerimiz ekseninde birleşik mücadeleyi yükseltmekten, örgütlü direnişi güçlendirmekten geçmektedir.

Tüm sıra arkadaşlarımızı, gençlik örgütlerini, inisiyatifleri, kulüpleri ve toplulukları faşist saldırılara ve zorbalığa karşı şu talepleri yükseltmeye çağırıyoruz.

-Soruşturmalar geri çekilsin!

-Söz, eylem ve örgütlenmenin önündeki engeller ve yasaklar kaldırılsın!

-Kayyım düzenine son verilsin!

-Polis-ÖGB-faşist çete saldırılarına son!

-Faşist abluka kaldırılsın!

Devrimci Gençlik Birliği

Kasım 2025