Bu yılın şubat ayında Boğaziçi Üniversitesi’nde AKP iktidarına yakın bir sermaye grubuna ait olan Espressolab isimli kahve zinciri açılmış, öğrencilerin eylemli tepkisi ile kahve zinciri kapatılmıştı.
Üniversite de “İşgal Kafe direnişi” olarak bilinen bu direniş ve eylem sürecine ilişkin, eyleme katılan öğrencilere Boğaziçi kayyım rektörlüğü tarafından çeşitli disiplin cezaları verildi. Boğaziçi’nden bir DGB’li de bu direnişin parçası olduğu için bir haftalık uzaklaştırma cezası aldı. Daha önce de 2022 yılının Nisan ayında da Devrimci Gençlik Birliği’nin, 1 Mayıs çağrısının yapıldığı standa da saldırı gerçekleştirilmiş, bu saldırıyla beraber de kayyım rektörlük DGB’lilere soruşturma açmış ve cezalar vermişti. Son olarak verilen uzaklaştırma cezasında da DGB’linin önceki soruşturmaları ve cezaları belirtilerek uzaklaştırma cezasında bir indirime gidilmediği kayyım Naci İnci’nin imzaladığı disiplin soruşturması belgelerinde yer alıyor.
Belirtilen uzaklaştırma tarihlerinin ders ve sınav dönemlerinin dışında olması, Boğaziçi kayyımlığının eğitim hakkının gaspına dair fiili bir direnişin ve hukuki mücadelenin önünü tıkamak adına ortaya koyduğu bir tutum olarak görülüyor. Uzaklaştırma saldırısına karşı ise DGB yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
“Zorbalığa karşı diren, örgütlen!
Şubat ayında Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan İşgal Kafe direnişine katılan öğrencilere dönük açılan soruşturmalar neticesinde, Boğaziçi kayyımlığının kararıyla bir yoldaşımız uzaklaştırma cezası aldı.
5 ay boyunca devam eden soruşturma süreci içerisinde kayyımlığın sunabildiği tek şey; direniş alanlarındaki varlığımız ve eylemli direniş çizgisini büyütme çağrımızdır.
Daha öncesinde de kayyımlığın söz, eylem ve örgütlenme özgürlüğüne dönük saldırıları karşısındaki aldığımız tavır, yoldaşımızın bu cezayı almasında bir gerekçe olarak sunuldu. 2022 yılının Nisan ayında, gençliğe dönük 1 Mayıs çağrımızı Boğaziçi’nden de yükselttiğimiz için disiplin soruşturmaları açılmış, uzaklaştırma tehditleri savrulmuş, stantlarımıza ÖGB saldırıları gerçekleşmişti. Bu saldırı, aynı zamanda kampüslerimizde açılan politik stantlara dönük kayyımlığın ilk fiili hamlesiydi.
Kayyımlığın ve kayyım düzeninin baskı ve zorbalıkla bizleri teslim alabileceğini zanneden saldırılarına karşı birleşik mücadeleyi örmeye ve örgütlü direnişi sürdürmeye devam edeceğiz.
Baskılar sökmedi, sökmeyecek!
Söz, yetki, karar üniversite bileşenlerine!
Devrimci Gençlik Birliği”
Kızıl Bayrak / İstanbul