Frankfurt’ta merkezi gece hazırlıkları

8 Kasım’da Essen’de yapılacak merkezi gece yaklaşırken, Frankfurt’ta da hazırlıklar devam ediyor.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 18 Ekim 2025
  • saat-icon
  • 10:30

8 Kasım’da Essen’de yapılacak merkezi gece yaklaşırken, Frankfurt’ta da hazırlıklar devam ediyor. Emekçi ziyaretleri, bilet satışları ve gündeme gelen etkinliklere katılım gibi araçlarla sürdürülen hazırlıkların bir parçası olarak afiş çalışması da gerçekleştiriliyor.

Bu çerçevede, Frankfurt’ta göçmen emekçilerin yoğunlukta olduğu ve politik olarak da önem arzeden kimi semtler ile Rüsselsheim’da afişleme çalışması yapıldı. Afişlerin ertesi gün Frankfurt’un özellikle Gallus semtinin kimi yerlerinde özel bir tarzda söküldüğü görüldü. Bunda gecenin sloganında geçen siyonizm ibaresi ile orak-çekiç gibi devrimci sembollerin bazı gerici odaklarda yarattığı “rahatsızlığın” etkili olduğu tahmin ediliyor.

Yine gece çalışmalarının, -elbette kendi sınırlarında- ortaya çıkardığı kimi sonuçlara da kısaca değinmekte fayda var. Herşeyden önce, sözüm ona Kürt sorununun “çözümü” adına gündeme getirilen, “çözüm sürecinin”, özellikle Kürt emekçilerde, genelde ise politik hareketlerin çeperinde olumsuz bir etki yarattığı söylenebilir. Yaşanan sürecin Kürt Hareketinin etkisindeki emekçilerde yeni bir heyecan veya motivasyon yaratmaktan çok, onlar da halkların ortak mücadelesi ile devrim ve sosyalizm mücadelesine daha mesafeli durmaya yol açtığı söylenebilir.

Bu etkinlik için doğrudan hedef kitle olmasa bile,  gecemizin şiarı olan emperyalist-siyonist saldırganlık, militarizm ile buna karşı halkların direnişi Alman toplumunun da baş gündemlerinden biri durumundadır. Savaş hazırlıkları ile militarist politikalar Alman toplumuna çok ağır bir ekonomik fatura çıkarıyor. Sermaye hükümetinin daha dün sağlık alanında duyurduğu 2 milyar Euro’luk bir “tasarruf” planı bunun en somut örneklerinden biridir.

Gelecek kaygısı, faşizm, militarizm ve yabancı düşmanlığıyla kıskaca alınan Alman emekçilerinde gelecek kaygısı gittikçe artıyor. Emekçiler ellerinde kalana daha çok sarılıyorlar. Bir yandan faşist partinin hızla güçlenmesi, öte yandan ise çelik sektöründe olduğu gibi, sendika bürokrasisinin TİS sürecine teklifsiz girmesi, bu kaygılı ruh halinin beslediği sonuçlardır.

 Öte yandan, henüz istenen düzeyde olmasa bile, özellikle savaşa ve militarist politikalara karşı çıkışlar gittikçe yükseliyor. Çeşitli bölgelerde kurulan barış inisiyatifleri gittikçe görünür hale geliyor.

Bu toplumun organik bir parçası olarak, bütün bu politikların baş hedeflerinden biri olan göçmen işçi ve emekçiler ile onların politik temsilcilerinin de, gelişen mücadeye etkin bir şekilde katılması ve destek vermesi gerekiyor.

Kızıl Bayrak / Frankfurt