Arjantin’de Milei zaferinin şifreleri-Ergin Yıldızoğlu

Serbest piyasa Ayetullahları sevindiler: Neoliberalizm hâlâ canlı ve seçim kazanıyor. Sol şaşırdı: Halk kendilerini yoksullaştıran politikalara oy verdi. Gerçek çok daha karmaşık.

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 20 Kasım 2025
  • saat-icon
  • 22:00

Serbest piyasa Ayetullahları sevindiler: Neoliberalizm hâlâ canlı ve seçim kazanıyor. Sol şaşırdı: Halk kendilerini yoksullaştıran politikalara oy verdi. Gerçek çok daha karmaşık. Her iki yorum da yanıltıcı. Birincisi: Milei’nin seçim zaferi neoliberalizmin bir zaferi değil, aksine neoliberal küreselleşme sonrasında yeniden şekillenme dinamiklerinin bir parçası. İkincisi: Halkın kendilerini yoksullaştıran politikalara oy vermeye devam ettiğini söylemek o kadar kolay değil. İkincisinden başlayalım.

BİRTAKIM TUHAFLIKLAR

Milei’nin seçmen tarafından onaylanma oranı şubat ayında yüzde 43.7. Bu oran istikrarlı olarak düşerek eylül sonunda yüzde 32.1 olmuş. Onaylamayanların oranı da yüzde 40.01’den yüzde 53.7’ye yükselmiş. Milei’nin, bu ortamda seçim kazanmış olmasından başka bir tuhaflık daha var. Milei’nin partisi 2025 Mayıs Buenos Aires kenti belediye seçimlerini muhalefetin 27.9 oyuna karşılık 30.7 oyla yüzde 3 farkla kazanmıştı. Buna karşılık eylül başında yapılan Buenos Aires eyalet seçimlerini 33.7’ye karşılık 47.28 ile kaybetmişti. Ekim sonunda yapılan genel seçimlerde Buenos Aires’te Milei’nin oy oranını aniden artırarak eyalet düzeyinde yüzde 41.5 ve kent düzeyinde yüzde 47.1 ile kazandığını görüyoruz.

Kısacası, bir ay gibi kısa bir sürede, seçmenin onaylama oranı düşmeye devam ederken sandıkta inanılması zor, açıklanması gereken bir oy kayması olmuş. Muhalefetin inanılır bir alternatif sunamamış olması bir yana iki gelişmeye dikkatle bakmak gerekiyor. Birincisi, seçimlerden önceki aylarda Milei, ABD’deydi; Altman (GPT), Zuckerberg (Facebook), Musk (X), Thier (Palantir, Paypal) ve üst düzey Google yöneticileriyle görüşüyordu. Bunlar, topladıkları kişisel veriler üzerinden algoritmalarla sosyal medya, e-mail mesajlarıyla seçmen manipülasyonu, yönlendirme, caydırma alanlarında uzman kuruluşlar. İkincisi, Trump Milei’nin seçimleri kazanmasını istiyor, 20 milyar dolarlık swap anlaşmasıyla mali destek veriyordu. Maliye bakanı Bessent’in dediği gibi, J.P. Morgan, Citigroup ve Santander Bank bu alanda yardımcı olmuş. Seçimlerden sonra Wall Street Journal, “Yatırımcılar çok sevinçli” diyordu.

YENİDEN ŞEKİLLENME DİNAMİKLERİ

“‘Gizli (stealth) sömürgecilik’ ve Türkiye” başlıklı yazımda neoliberal küreselleşmeden sonra dünya ekonomisinin ve jeopolitiğinin yeniden şekillenmekte olduğuna işaret etmiştim. Bu yeni evre doğrudan kaynak kontrolü, altyapısal bağımlılık ve jeopolitik rekabet üzerine kuruluyor. Bu dönüşümü, “gizli (hatta hortlak) sömürgecilik” olarak da tanımlayabiliriz. Arjantin’de Milei ile başlayan dönem neoliberalizmin bir kalıntısı olmaktan daha çok, bu yeni dönemin bir parçası.

Yeni dönemin lider sermaye kesimlerinin (teknoloji, yapay zekâ, savunma, yeşil ekonomi) gereksinimleri ve ABD-Çin rekabeti bağlamında Arjantin, iki açıdan önemli. Birincisi, Milei, teknoloji milyarderlerinin aşırı bireyci (sovereign individual), haklar ve özgürlükler anlamında demokrasi, devlet denetimi düşmanı (faşist), “gizli sömürgecilik” şekillenmesine uygun ideolojisini paylaşıyor. İkincisi Arjantin zengin mineral kaynaklarının yanı sıra yeni dönemin lider sermayesinin gereksinimleri açısından son derecede stratejik iki kaynağa sahip. Biri bakır, ikincisi lityum. Ancak çevre korumaya, kamu mülkiyetine, yerel toplulukların haklarına ilişkin yasalar bu kaynakların serbestçe kullanılmasını engelliyordu. Milei bu engelleri kaldırmaya söz verdi, egemen sınıf fraksiyonlarını özellikle bakır bölgelerinde bulunan büyük sığır çiftliklerinin sahiplerini ikna etmeye başlamıştı.

Sonuç olarak şunları söyleyebiliriz: 1) Milei rejimi, geçmişin bir kalıntısı değil, daha çok yeni küresel şekillenmenin dinamiklerinin bir parçası. 2) Halk, neden kendi çıkarlarına karşın Milei’ye oy verdi sorusu bu durumun özelliklerine uygun değil. 3) Yerli egemen sınıfın ve emperyalizmin desteklediği bir rejim karşısında seçim kazanmanın son derecede zor ve sancılı olması bir yana kazanılsa bile yönetmek bu sınıfların gücünü kırmadan olanaksız. 4) Sürekli düş kırıklığı yaşamaktan korunmak için sosyalist hareketin geleneğindeki, seçimlere, parlamentarizme yönelik eleştirileri anımsamakta yarar olabilir.

Cumhuriyet / 20.11.25